Kıymetli okurlarım, öncelikle yazdığınız yorumlar ve mailime gelen mesajlar için hepinize tek tek teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Sizlerden gelen yorumlar ve istekleriniz üzerine, biraz daha fazla gezi yazılarımı sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Mersin’in sıcak havası, taşlı yolları ve dik yokuşunun ardındaki bir tepe… Astım Mağarası, diğer adıyla Taşkuyu Mağarası… Çevresi küçük ağaçlarla süslenmiş, içinin ihtişamının aksine oldukça sade görüntüsüyle gelenleri karşılayan bir mağaradır. Okurlarım, mağaranın giriş ücreti oldukça cüz-i bir miktar olmasına rağmen müze kartıyla giriş yapılmaması, hemen hemen her geleni şaşırtıyor. Ama asıl şaşırma, inanın mağaranın içerisinde olacak!
Bir arınma!
Bir iç huzur!
Bir arayış!
Kimi insan sağlık için geliyor, kimi insan doğanın mucizesine şahit olmak için geliyor. Rivayete göre, mağaranın havasının astım hastalarına iyi geldiğine inanılıyor. Merak etmeyin okurlarım, ben sadece gezi amaçlı ziyarete gidenlerdenim. Ama eğer rivayet doğruysa; her birey, imkânı olan her yıl gitmeli bence!
Gelin şimdi mağara dışındaki dünyadan uzaklaşalım ve birlikte mağaranın derinliklerine inelim…
Yerin altı bambaşka! Şehrin hızının aksine, sabırla damla damla suyla yüzyıllar boyunca işlenmiş sarkıtlar, dikitler, taşlar…
Doğa bize sabrı gösteriyor. Mağaranın içi, loş denilebilecek şekilde sarı ışıklarla donatılmıştı. Bu görüntü de içsel aydınlanmaya benziyor. Tek tek inilen merdivenlerse, adeta bir ritüel gibi:
-Yavaş yavaş arınmayı,
-Sabrı,
-Çabayı,
-Dinlenmeyi,
-Beklemeyi öğretiyor.
Mağaranın içindeki rutubet kokusu ve nem, bana ürkünç bir rüzgârı anımsattı. 10-15 dakikadan fazla durulmaması gerektiği uyarısını okumasaydım inanın mağaranın içinde daha çok vakit geçirirdim. Mağaranın tepesinden inen sarkıtlar ve içindeki dikitler, adeta bir doğa harikası görünümde. Meğer taşın dili varmış hissine kapılmamak elde değil…
Mersin’in kavurucu sıcağına inat serin olan mağara, gelen misafirleri de kendi iç sesine davet ediyor. Dışarı çıkıldığında belki yine aynı hava, aynı rüzgâr olacak ama bence sizler, aynı siz olmayabilirsiniz!
Daha önce ziyaret etme olanağınız oldu mu bilmiyorum ancak henüz görmeyenler için, yolu düşen her okurumu davet ediyorum.
Sevgiyle kalın, sağlıkla kalın, en önemlisi de hoş kalın kıymetli okurlarım…