Safiye Yılmazer Uruk
Köşe Yazarı
Safiye Yılmazer Uruk
 

GÖZÜNÜ AÇ, KURBANIN DEĞİL!

  Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi yine bir Kurban Bayramı’nı daha geride bıraktık. Bıraktık bırakmasına da hakkını vererek kaç bayram geçirebildik ya da usulüne uygun ne denli bayramı gerçekten yaşayabiliyoruz dersiniz? Gerçi mutluluğu yalnızca anlardan ibaret kabul ettiğimizde, bu bayram yüzümü gülümsetmekten ziyade kahkahayla izlediğim bir anne kızla yaşadığımız küçük zaman dilimi, bayramın mutlu yüzüydü diyebilirim… Kesilen kurbanlıklar arasında kenara bırakılmış bir koç kafasını boynuzundan tutarak on dört on beş yaşlarındaki kızına aceleyle getiren anne; “Kızım tut şu kelleyi poşete koyalım da evde üterim!” derken kızcağız da çığlıkla kaçıp gözden kayboldu. Kızın kaçışını izlerken annesinin elinde koç kafası ve poşet öylece kalakalmışken de çevredeki herkesle birlikte kahkahalarımıza hâkim olamadık. Bu bayramın gülen yüzüydü… Geleneksel konuşmalarla nerede o eski bayramlar demeyeceğim elbette… Ancak geçtiğimiz Kurban Bayramı ile bu yılki yaşadığımız bayram arasında dahi maalesef gözle görülür oranda birden çok vasatlık gözlemlediğimi söylesem, şaşıracak bir şeyler kalmış diyebilir misiniz çok merak ediyorum… Öncelikle her bayram olduğu gibi maddî gücü elveren ve borcu olmayan kardeşlerimizin kestirebildiği kurbanlıklarının kabulünü dilerim… Bakın burası ince bir anlam taşıyor! Yani yapılan tüm ibadetlerde olduğu gibi kurban vacbinde de Allah kabul etsin dememizin, öyle sıradan bir anlam taşımadığını belirtmek için böyle söylüyorum. Sizler de anlatacağım birtakım çarpıklıklara tanık olduysanız bu konuyu birlikte de tartışabiliriz… Şöyle ki; kurban kesimi esnasında şahit olduğum birkaç aksaklıktan başlayalım… Daha önceden heyecanla alınan kurbanlıkların hiçbir hijyen kuralına uyulmadan bir arada sözün tam anlamıyla istiflenmiş olduğunu görmek benim için ilk dikkat çeken aksaklıktı. Bu daha ne ki siz bir de kesim anında o kurbanlıklara yaşatılanları dinleyin! İnanın, 86 doğumlu kadınım, hayatımda hiç böyle bir katliam benzeri bir kesime daha tanık olmamıştım! Kargatulumba kesim için getirilen kurbanlıklar için hiçbir ön hazırlık yapılmadan doğrudan kesime geçilmesi benim kelimelerimi oldukça zorluyor, o yüzden yine dilin kemiksizliğine dokunan cümleler olursa şimdiden uyarımı yapmamda fayda var! Kesim için getirilen kurbanlığın önce gözlerinin bağlanması gerekmez mi mesela? Ayrıca duasının da sakin ve yatıştırıcı bir tonla okunup kurbanı kurban gibi yaşatmak varken neden gözleri bağlanmadan ve korkusunu daha da perçinleyecek acelecilikle bu eylem gerçekleştirilir ki sizce? Evet, gördüklerim tam olarak bunlarla da sınırlı değildi ancak yazılabilen kadarıyla bundan bahsetmesem olmazdı… O an orada bulunan birkaç kişiyle bunun üzerine konuştuk ve ben mi her zamanki gibi sosyal çıkıntı gibi hissediyorum, doğrusu bu değil mi diye konuşurken benim dışımda herkesin aynı fikirde olduğunu anlamış oldum… Kimse memnun değildi, kurbanlıkların kargatulumba taşınıp istiflenip ve hiçbir hijyen kuralına uyulmadan hatta gözlerinin dahi bağlanmadan katliamı andıran kesimlerine… Benim bildiğim kurban kesme vacbi ile gördüklerim arasında uçurumlar vardı ki gelin bir de bilgimizden hep birlikte emin olup bilmeyenler için de yol gösterici aktarımlarla bir daha yaşanmaması için birlikte inceleyelim… Din İşleri Yüksek Kurulu’nun “Kurban Keserken Nelere Dikkat Edilmeli?” adlı resmî sitesindeki yazı ile teyit edebilirsiniz: “Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.” Evet, kaynaktan da görebileceğiniz gibi yanılan ben ve benim gibi düşünen insanlar değilmişiz… Bu noktada tek bir şey sormak istiyorum müsaadenizle; gözünü açık tutması gereken kesim yapanlar mıydı yoksa kurbanlıklar mıydı sizce? Doğadaki her şeye sevgiyle ve gözlemle kalın değerli okurlarım…
Ekleme Tarihi: 10 June 2025 - Tuesday
Safiye Yılmazer Uruk

GÖZÜNÜ AÇ, KURBANIN DEĞİL!

 

Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi yine bir Kurban Bayramı’nı daha geride bıraktık. Bıraktık bırakmasına da hakkını vererek kaç bayram geçirebildik ya da usulüne uygun ne denli bayramı gerçekten yaşayabiliyoruz dersiniz?

Gerçi mutluluğu yalnızca anlardan ibaret kabul ettiğimizde, bu bayram yüzümü gülümsetmekten ziyade kahkahayla izlediğim bir anne kızla yaşadığımız küçük zaman dilimi, bayramın mutlu yüzüydü diyebilirim… Kesilen kurbanlıklar arasında kenara bırakılmış bir koç kafasını boynuzundan tutarak on dört on beş yaşlarındaki kızına aceleyle getiren anne; “Kızım tut şu kelleyi poşete koyalım da evde üterim!” derken kızcağız da çığlıkla kaçıp gözden kayboldu. Kızın kaçışını izlerken annesinin elinde koç kafası ve poşet öylece kalakalmışken de çevredeki herkesle birlikte kahkahalarımıza hâkim olamadık.

Bu bayramın gülen yüzüydü…

Geleneksel konuşmalarla nerede o eski bayramlar demeyeceğim elbette… Ancak geçtiğimiz Kurban Bayramı ile bu yılki yaşadığımız bayram arasında dahi maalesef gözle görülür oranda birden çok vasatlık gözlemlediğimi söylesem, şaşıracak bir şeyler kalmış diyebilir misiniz çok merak ediyorum… Öncelikle her bayram olduğu gibi maddî gücü elveren ve borcu olmayan kardeşlerimizin kestirebildiği kurbanlıklarının kabulünü dilerim… Bakın burası ince bir anlam taşıyor! Yani yapılan tüm ibadetlerde olduğu gibi kurban vacbinde de Allah kabul etsin dememizin, öyle sıradan bir anlam taşımadığını belirtmek için böyle söylüyorum.

Sizler de anlatacağım birtakım çarpıklıklara tanık olduysanız bu konuyu birlikte de tartışabiliriz… Şöyle ki; kurban kesimi esnasında şahit olduğum birkaç aksaklıktan başlayalım…

Daha önceden heyecanla alınan kurbanlıkların hiçbir hijyen kuralına uyulmadan bir arada sözün tam anlamıyla istiflenmiş olduğunu görmek benim için ilk dikkat çeken aksaklıktı. Bu daha ne ki siz bir de kesim anında o kurbanlıklara yaşatılanları dinleyin! İnanın, 86 doğumlu kadınım, hayatımda hiç böyle bir katliam benzeri bir kesime daha tanık olmamıştım!

Kargatulumba kesim için getirilen kurbanlıklar için hiçbir ön hazırlık yapılmadan doğrudan kesime geçilmesi benim kelimelerimi oldukça zorluyor, o yüzden yine dilin kemiksizliğine dokunan cümleler olursa şimdiden uyarımı yapmamda fayda var!

Kesim için getirilen kurbanlığın önce gözlerinin bağlanması gerekmez mi mesela? Ayrıca duasının da sakin ve yatıştırıcı bir tonla okunup kurbanı kurban gibi yaşatmak varken neden gözleri bağlanmadan ve korkusunu daha da perçinleyecek acelecilikle bu eylem gerçekleştirilir ki sizce? Evet, gördüklerim tam olarak bunlarla da sınırlı değildi ancak yazılabilen kadarıyla bundan bahsetmesem olmazdı… O an orada bulunan birkaç kişiyle bunun üzerine konuştuk ve ben mi her zamanki gibi sosyal çıkıntı gibi hissediyorum, doğrusu bu değil mi diye konuşurken benim dışımda herkesin aynı fikirde olduğunu anlamış oldum… Kimse memnun değildi, kurbanlıkların kargatulumba taşınıp istiflenip ve hiçbir hijyen kuralına uyulmadan hatta gözlerinin dahi bağlanmadan katliamı andıran kesimlerine…

Benim bildiğim kurban kesme vacbi ile gördüklerim arasında uçurumlar vardı ki gelin bir de bilgimizden hep birlikte emin olup bilmeyenler için de yol gösterici aktarımlarla bir daha yaşanmaması için birlikte inceleyelim… Din İşleri Yüksek Kurulu’nun “Kurban Keserken Nelere Dikkat Edilmeli?” adlı resmî sitesindeki yazı ile teyit edebilirsiniz:

  • “Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir.
  • Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.
  • Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.”

Evet, kaynaktan da görebileceğiniz gibi yanılan ben ve benim gibi düşünen insanlar değilmişiz… Bu noktada tek bir şey sormak istiyorum müsaadenizle; gözünü açık tutması gereken kesim yapanlar mıydı yoksa kurbanlıklar mıydı sizce? Doğadaki her şeye sevgiyle ve gözlemle kalın değerli okurlarım…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (10)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ali İsmail
(11.06.2025 08:16 - #2223)
Kaleminize sağlık hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali İsmail
(11.06.2025 08:16 - #2224)
Kaleminize sağlık hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hülya Soysal
(11.06.2025 08:17 - #2225)
Sizinle yine aynı fikirde olmanın gururunu yaşıyorum Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hülya Soysal
(11.06.2025 08:17 - #2226)
Sizinle yine aynı fikirde olmanın gururunu yaşıyorum Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adanalı İbo
(11.06.2025 09:02 - #2227)
Hayvana bile merhamet etmeyen insanlara neler yapmaz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adanalı İbo
(11.06.2025 09:02 - #2228)
Hayvana bile merhamet etmeyen insanlara neler yapmaz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ferhunde
(11.06.2025 11:12 - #2229)
Yine harika bir bakış açısı Safiye hanım, teşekkür ederiz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ferhunde
(11.06.2025 11:12 - #2230)
Yine harika bir bakış açısı Safiye hanım, teşekkür ederiz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hicran
(11.06.2025 11:16 - #2231)
Yazar bakışı daima farklı oluyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hicran
(11.06.2025 11:16 - #2232)
Yazar bakışı daima farklı oluyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.