Nermin Uzun
Köşe Yazarı
Nermin Uzun
 

Kimliğimin Oluşmasında Annenim Bana Yansıması

Kimliğimin Oluşmasında Annenim Bana Yansıması   Hayat bize annemiz ve babamız üzerinden gelir. Bir çocuk için en önemli kişi annesidir. Çünkü, hayat annemizin rahmine düştüğümüz an başlar, bizim için ilk korunak (ev) ve ilk bağlantı annemizdir. Dolayısıyla annemizle kurduğumuz ilişki nasılsa, diğer insanlarla ve her şeyle kurduğumuz (doğayla, hayvanla) ilişki de öyledir. Annemizle güvenli bağlanmışsak, diğer insanlarla da güvenli bağlanırız, aidiyet duygumuz yüksektir, duygusal ve ruhsal problemlerle daha rahat baş edebiliriz.   Annemizle ilişkimiz, bir çocuk olarak kendi benliğimizi nasıl algılayacağımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Hamileliğin nasıl gerçekleştiğinden ([isteyerek mi hamile kalındı, bazı durumlarda hamilelik bir tecavüz sonucu da gerçekleşebilir], anne bazen kaybettiği bir çocuğun acısıyla baş edebilmek ve onu yaşatmak için tekrar hamile kalmak istemiş olabilir, kötü giden bir evliliği kurtarmak için çocuğu evliliğin sigortası olarak görmüş olabilir, annesinden alamadığı sevgiyi, ilgiyi ve şefkati dünyaya getireceği çocuktan almak için bebek sahibi olmak istemiş olabilir, doğu toplumlarında sıkça rastladığımız ard arda kız çocuk doğumlarından sonra erkek çocuk doğurmak, eşinin ve ailesinin gözünde değer kazanmak için hamile kalmak istemiş olabilir vs.). Hamilelik sürecinin nasıl geçtiği (annesi kendisine hamileyken veya doğumu sırasında yaşanmış bir komplikasyonun olması nedeniyle annemizin bize hamileyken bu kaygılarla hamilelik sürecini geçirmiş olması, eşinden ve çevresindeki insanlardan gerekli desteği alamamış olması, hamileyken bir sevdiğini kaybetmiş olması, kaza geçirmesi vb durumlar). Doğumun nasıl ve hangi koşullarda gerçekleştiği (kordon dolanması veya benzeri bir komplikasyon mu yaşandı ya da bebek bir kaç saatliğine bile olsa küvözde mi kaldı? Anne doğum sırasında çok mu zorlandı, hayatını mı kaybetti, ya da doğumdan hemen sonra çocuk başka sebeplerden dolayı anneden alınıp başka biri tarafından mı büyütüldü?)     DEVAM 1) Tüm bu yaşanılanlar bebeğin kimliğinin oluşmasında ya da oluşamadan tahrip olmasına neden olabilir ki, bu durum çocuk da derin bir yalnızlık, ait olamama hissi, terk edilmişlik, sevilmemişlik ve yabancılık hissetmesine neden olur. Dolayısıyla travmatize bir anneden dünyaya gelen bir çocuk, annesiyle güvensiz bağlanmış olacak, ruhsal ve duygusal birçok problemle baş etmekte zorlanabilecek, hastalıklara daha açık olacak, daha sonrasında kendi ailesini kurduğunda bu dinamiği kendi çocuklarına bir miras olarak bırakabilecektir.   Babalarımız ise hayatlarımıza daha sonra girmekte, çünkü doğduğumuz andan itibaren belli bir süre yine annemize muhtacızdır (sütüne, kokusuna, ilgisine, şefkatine). Çocuğun babayı algılaması da anne üzerinden olacaktır. Anne, eşini seviyor, saygı duyuyorsa çocuk da babasını sevip, saygı duyacaktır. Anne eşini sevmiyor, saygı duymuyorsa, öfkeliyse, çeşitli sebeplerden dolayı eşini suçluyorsa çocuk da babayı sevmekte, saygı duymakta, babası olarak görmekte ve almakta zorlanacaktır. Annesinin duyguları nedeniyle, babasına ulaşamayan çocuk ondan alamadığı sevgiyi ve ilgiyi  yetişkin olduğunda başka yerlerde arayabilmekte (ruhunun derinliklerinde babaya olan sevgisinden, bağlılığından), kız çocuğu ise erkeklerle ilişki kurmakta zorlanabilmekte ya da partnerinden baba sevgisini almaya çalışarak, ilişkiyi partner düzeyinde sürdürmesi zorlaşabilmekte  vs (tam tersi erkek çocuk için de geçerli). Baba, anneyi sevmiyor ve saygı duymuyorsa, öfkeliyse, şiddet uyguluyorsa, çocuk annenin yanında durarak, yine anne üzerinden babasıyla iletişim kuracaktır ki bu durum çocuğun anneye (sembiyotik ilişki) dolanmasına ve babasıyla çeşitli sorunlar yaşamasına neden olacaktır.   Elbette tüm bunlar gerekli profesyonel destek alınarak değiştirilebilir, etkileri daha sonraki kuşaklara azaltılarak bırakılabilir.   DEVAM 2) Yeter ki, kişi yaşadıklarının farkında olsun, yüzleşmek istesin ve acı da olsa konfor alanından çıkmaya niyetli olsun. (Bazen tüm yaşadıklarımız “ikincil fayda” dediğimiz, kişinin yaşadıklarının arkasına saklanıp, başka türlü alamayacağını düşündüğü ilgiyi, şefkati, sevgiyi bu yolla almaya çalışarak bu alandan çıkmasına ve yüzleşmesine engel olabilmektedir.) Yüzleşmek ve dönüştürmek istemeyene, acı da olsa alanından çıkmak istemeyene yardım edecek ne bir kurum ne de bir kişi var...   Bir ülkede ve evde kadın ne kadar eş ve eşitse, huzurluysa, sağlıklıysa, bireyselliği ne kadar önemseniyorsa o ülkede, o evde ve o ülkenin geleceği olan çocuklar da o oranda gelişkin ve yetişkin bireyler olabilmekte. Kadına saygı duyulan toplumlarda (kadının eğitimine, gelişimine ve sağlığına önem verilen tüm ülkelerde), hem kadına uygulanan şiddet yok denecek kadar az hem de doğa daha az tahrip edilmekte ve korunmakta.      Nermin Uzun Konstelasyon Kolaylaştırıcısı Aile Dizimi Uygulayıcısı    
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2020 - Perşembe
Nermin Uzun

Kimliğimin Oluşmasında Annenim Bana Yansıması

Kimliğimin Oluşmasında Annenim Bana Yansıması

 

Hayat bize annemiz ve babamız üzerinden gelir. Bir çocuk için en önemli kişi annesidir. Çünkü, hayat annemizin rahmine düştüğümüz an başlar, bizim için ilk korunak (ev) ve ilk bağlantı annemizdir. Dolayısıyla annemizle kurduğumuz ilişki nasılsa, diğer insanlarla ve her şeyle kurduğumuz (doğayla, hayvanla) ilişki de öyledir. Annemizle güvenli bağlanmışsak, diğer insanlarla da güvenli bağlanırız, aidiyet duygumuz yüksektir, duygusal ve ruhsal problemlerle daha rahat baş edebiliriz.

 

Annemizle ilişkimiz, bir çocuk olarak kendi benliğimizi nasıl algılayacağımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Hamileliğin nasıl gerçekleştiğinden ([isteyerek mi hamile kalındı, bazı durumlarda hamilelik bir tecavüz sonucu da gerçekleşebilir], anne bazen kaybettiği bir çocuğun acısıyla baş edebilmek ve onu yaşatmak için tekrar hamile kalmak istemiş olabilir, kötü giden bir evliliği kurtarmak için çocuğu evliliğin sigortası olarak görmüş olabilir, annesinden alamadığı sevgiyi, ilgiyi ve şefkati dünyaya getireceği çocuktan almak için bebek sahibi olmak istemiş olabilir, doğu toplumlarında sıkça rastladığımız ard arda kız çocuk doğumlarından sonra erkek çocuk doğurmak, eşinin ve ailesinin gözünde değer kazanmak için hamile kalmak istemiş olabilir vs.). Hamilelik sürecinin nasıl geçtiği (annesi kendisine hamileyken veya doğumu sırasında yaşanmış bir komplikasyonun olması nedeniyle annemizin bize hamileyken bu kaygılarla hamilelik sürecini geçirmiş olması, eşinden ve çevresindeki insanlardan gerekli desteği alamamış olması, hamileyken bir sevdiğini kaybetmiş olması, kaza geçirmesi vb durumlar). Doğumun nasıl ve hangi koşullarda gerçekleştiği (kordon dolanması veya benzeri bir komplikasyon mu yaşandı ya da bebek bir kaç saatliğine bile olsa küvözde mi kaldı? Anne doğum sırasında çok mu zorlandı, hayatını mı kaybetti, ya da doğumdan hemen sonra çocuk başka sebeplerden dolayı anneden alınıp başka biri tarafından mı büyütüldü?)

 

 

DEVAM 1) Tüm bu yaşanılanlar bebeğin kimliğinin oluşmasında ya da oluşamadan tahrip olmasına neden olabilir ki, bu durum çocuk da derin bir yalnızlık, ait olamama hissi, terk edilmişlik, sevilmemişlik ve yabancılık hissetmesine neden olur. Dolayısıyla travmatize bir anneden dünyaya gelen bir çocuk, annesiyle güvensiz bağlanmış olacak, ruhsal ve duygusal birçok problemle baş etmekte zorlanabilecek, hastalıklara daha açık olacak, daha sonrasında kendi ailesini kurduğunda bu dinamiği kendi çocuklarına bir miras olarak bırakabilecektir.

 

Babalarımız ise hayatlarımıza daha sonra girmekte, çünkü doğduğumuz andan itibaren belli bir süre yine annemize muhtacızdır (sütüne, kokusuna, ilgisine, şefkatine). Çocuğun babayı algılaması da anne üzerinden olacaktır. Anne, eşini seviyor, saygı duyuyorsa çocuk da babasını sevip, saygı duyacaktır. Anne eşini sevmiyor, saygı duymuyorsa, öfkeliyse, çeşitli sebeplerden dolayı eşini suçluyorsa çocuk da babayı sevmekte, saygı duymakta, babası olarak görmekte ve almakta zorlanacaktır. Annesinin duyguları nedeniyle, babasına ulaşamayan çocuk ondan alamadığı sevgiyi ve ilgiyi  yetişkin olduğunda başka yerlerde arayabilmekte (ruhunun derinliklerinde babaya olan sevgisinden, bağlılığından), kız çocuğu ise erkeklerle ilişki kurmakta zorlanabilmekte ya da partnerinden baba sevgisini almaya çalışarak, ilişkiyi partner düzeyinde sürdürmesi zorlaşabilmekte  vs (tam tersi erkek çocuk için de geçerli). Baba, anneyi sevmiyor ve saygı duymuyorsa, öfkeliyse, şiddet uyguluyorsa, çocuk annenin yanında durarak, yine anne üzerinden babasıyla iletişim kuracaktır ki bu durum çocuğun anneye (sembiyotik ilişki) dolanmasına ve babasıyla çeşitli sorunlar yaşamasına neden olacaktır.

 

Elbette tüm bunlar gerekli profesyonel destek alınarak değiştirilebilir, etkileri daha sonraki kuşaklara azaltılarak bırakılabilir.

 

DEVAM 2) Yeter ki, kişi yaşadıklarının farkında olsun, yüzleşmek istesin ve acı da olsa konfor alanından çıkmaya niyetli olsun. (Bazen tüm yaşadıklarımız “ikincil fayda” dediğimiz, kişinin yaşadıklarının arkasına saklanıp, başka türlü alamayacağını düşündüğü ilgiyi, şefkati, sevgiyi bu yolla almaya çalışarak bu alandan çıkmasına ve yüzleşmesine engel olabilmektedir.) Yüzleşmek ve dönüştürmek istemeyene, acı da olsa alanından çıkmak istemeyene yardım edecek ne bir kurum ne de bir kişi var...

 

Bir ülkede ve evde kadın ne kadar eş ve eşitse, huzurluysa, sağlıklıysa, bireyselliği ne kadar önemseniyorsa o ülkede, o evde ve o ülkenin geleceği olan çocuklar da o oranda gelişkin ve yetişkin bireyler olabilmekte. Kadına saygı duyulan toplumlarda (kadının eğitimine, gelişimine ve sağlığına önem verilen tüm ülkelerde), hem kadına uygulanan şiddet yok denecek kadar az hem de doğa daha az tahrip edilmekte ve korunmakta.   

 

Nermin Uzun

Konstelasyon Kolaylaştırıcısı

Aile Dizimi Uygulayıcısı

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.