Nermin Uzun
Köşe Yazarı
Nermin Uzun
 

BAĞ KESEMEMEK Mİ? SAĞLIKLI AYRILAMAMAK MI?

BAĞ KESEMEMEK Mİ? SAĞLIKLI AYRILAMAMAK MI?   Son günlerde sosyal medyada dönen bu resimle ilgili bana da ulaşan birkaç mesaja istinaden şu “bağ kesme” denilen olaya #ailedizimi (#konstelasyon) bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum.   Damat için, annesinden bağ kesememiş diyenler için, şunu söylemek isterim ki, burada sözkonusu olan annesinden bağ kesememiş olması değil, tam tersine sağlıklı ayrılamamasıdır. Sağlıklı ayrılmanın temeli ise güvenli bağlanmadır. Güvenli bağlanma ile ilgili ise, Bağlanma Kuramı’yla ilgili ilk araştırmaları yapan John Bowlby’nin Türkçeye çevrilmiş “Bağlanma” kitabını okuyabilirsiniz. İnstagram sayfamda (nerminuzun.ailedizimi) Öne Çıkanlarda “Kitap Tavsiyeleri”nde kitabın ön kapağını paylaşmıştım.   Anneden, babadan, atalardan bağ kesilmez, tam tersine bağ kuvvetlendirilir. Biz de seanslarımızda bunu yapıyoruz ve bunu söylüyoruz. Tabii, burada hemen şöyle itirazlar gelebilir, atalarımın yaptıklarını ben niye ödüyorum, çocuklarım niye ödüyor derseniz, sayfamdaki “Dedesi Koruk Yemiş, Torunun Dişi Kamaşmış” başlıklı yazımı okuyun lütfen. Ya da bana tecavüz eden, taciz eden babamla, dedemle bağımı mı kuvvetlendireyim? Bu yazının konusu bu değil, zaten böylesi durumlarda babanızla, dedenizle bağınızı kuvvetlendirin demiyoruz, orada olaya bakışımız farklı ve seanslarımızı da o doğrultuda yapıyoruz.   Atalarınızı bir ağacın kökü, anne-babanızı ağacın gövdesi, kendinizi ağacın dalları olarak düşünürseniz (en yaygın verilen örnekten ben de yararlanayım), köklerinizle, gövdeyle bağınızı kestiğinizde, kendinizi - dalları - oradan kopardığınız da, sizin de yani dalın da yaşam bulması, köklenmesi, aidiyet hissetmesi, bağlanabilmesi mümkün değildir. Atalarınızla ilgili, köklerinizle ilgili ise “Köklerimizden Gelen İyileştirici Güç” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.   Neden bir erkek, düğün resminde, eşinin değil de annesinin elini tutmuştur ve olay bağ kesememek olarak düşünülmüştür?   Damadın, annesinin ve babasının ilişkisinde, anne, eşini onurlandıramıyorsa, yok sayıyorsa, baba var ama yok bir görüntü çiziyorsa veya baba erken vefat etmişse, hastaysa, işte o babanın yerini, bilinçsizce erkek çocuklardan biri anne için doldururken, çoğu zaman anne de bilinçdışında zaten o çocuktan onu istediği için, çocuk,  anne için çocuk olmaktan çıkar ve “eşi” gibi olur, varsa kardeşleri için de “babaları” gibi olur. (Bu ilişki dinamiğinde, çocuğun babasının niye böyle davrandığı ise, o babanın kendi köken ailesi ile ilgilidir.) Böylesi durumlarda, bu çocuk, yetişkin olup, evlendiğinde, enerjisi ve yönü, köken ailesinde, annesinde ve kardeşlerinde kalır. Yani anneden sağlıklı ayrılamaz, çünkü anne de oğlunu aslında özgür bırakamamaktadır, oğlunu başka bir kadınla paylaşmak istemez, çoğu zaman da gelinini kendine rakip, kuma gibi görür.   Tıpkı bu resimdeki gibi “iki arada bir derede”dir. Annesinin elini açıkça tutabiliyorken, eşinin elini tutamamaktadır, kaçak göçek, eli eşinin belindedir. Bir yanda sevdiği kadın, diğer yanda ona hayat veren kadın. Dengeyi kuramadığında, yönünü eşiyle kurduğu evliliğe döndüremediğinde, önceliğini bu evliliğe veremediğinde ise, genelde kadınların seansa geldiklerinde kurdukları cümle şu oluyor: “eşim beni görmüyor, sanki annesiyle evli, önceliği annesi vs.” Kendisine hayat veren kadına sağlıklı olarak veda edemediğinde, – anne de çocuğuna kendisini diğer kadına tercih ediliyormuş duygusunu hissettirmeden onu sevdiği kadına bırakamıyorsa –, sevdiği kadına, beraber hayat kuracağı kadına eş olmakta, çocuklarına baba olmakta zorlanabiliyor, çünkü sistemde öncelikler vardır, ve öncelikler yer değiştirdiğinde, beraberinde sorunlar da gelmekte. Sistemdeki bu önceliğe göre, evlilikle kurulan yeni sistem, köken aile sisteminden önceliklidir.   Yani, yine geldik, annemizle ilişkimizin her şeyin temelini oluşturduğu gerçeğine. Annenizle ilişkinizin size yansımalarını ise “Kimliğimin Oluşmasında Annemin Bana Yansıması” başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.   Bağı nerelerde keseceğiz derseniz, onu da kısacık şöyle anlatayım. Tercihlerimiz doğrultusunda oluşturduğumuz “İlişki Sistemi”nde yaşadıklarımızla bağ kesilir. Yani, eski sevgililerden, nişanlılardan, eşlerden, ortaklardan, çalışma arkadaşlarından, dostlardan vs. Nasıl yapacağız derseniz, seans için DM’den (instagram: nerminuzun.ailedizimi) iletişime geçebilirsiniz.   Nermin Uzun  Aile Dizimi Danışmanı Konstelasyon Kolaylaştırıcısı    
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2020 - Çarşamba
Nermin Uzun

BAĞ KESEMEMEK Mİ? SAĞLIKLI AYRILAMAMAK MI?

BAĞ KESEMEMEK Mİ? SAĞLIKLI AYRILAMAMAK MI?

 

Son günlerde sosyal medyada dönen bu resimle ilgili bana da ulaşan birkaç mesaja istinaden şu “bağ kesme” denilen olaya #ailedizimi (#konstelasyon) bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum.

 

Damat için, annesinden bağ kesememiş diyenler için, şunu söylemek isterim ki, burada sözkonusu olan annesinden bağ kesememiş olması değil, tam tersine sağlıklı ayrılamamasıdır. Sağlıklı ayrılmanın temeli ise güvenli bağlanmadır. Güvenli bağlanma ile ilgili ise, Bağlanma Kuramı’yla ilgili ilk araştırmaları yapan John Bowlby’nin Türkçeye çevrilmiş “Bağlanma” kitabını okuyabilirsiniz. İnstagram sayfamda (nerminuzun.ailedizimi) Öne Çıkanlarda “Kitap Tavsiyeleri”nde kitabın ön kapağını paylaşmıştım.

 

Anneden, babadan, atalardan bağ kesilmez, tam tersine bağ kuvvetlendirilir. Biz de seanslarımızda bunu yapıyoruz ve bunu söylüyoruz. Tabii, burada hemen şöyle itirazlar gelebilir, atalarımın yaptıklarını ben niye ödüyorum, çocuklarım niye ödüyor derseniz, sayfamdaki “Dedesi Koruk Yemiş, Torunun Dişi Kamaşmış” başlıklı yazımı okuyun lütfen. Ya da bana tecavüz eden, taciz eden babamla, dedemle bağımı mı kuvvetlendireyim? Bu yazının konusu bu değil, zaten böylesi durumlarda babanızla, dedenizle bağınızı kuvvetlendirin demiyoruz, orada olaya bakışımız farklı ve seanslarımızı da o doğrultuda yapıyoruz.

 

Atalarınızı bir ağacın kökü, anne-babanızı ağacın gövdesi, kendinizi ağacın dalları olarak düşünürseniz (en yaygın verilen örnekten ben de yararlanayım), köklerinizle, gövdeyle bağınızı kestiğinizde, kendinizi - dalları - oradan kopardığınız da, sizin de yani dalın da yaşam bulması, köklenmesi, aidiyet hissetmesi, bağlanabilmesi mümkün değildir. Atalarınızla ilgili, köklerinizle ilgili ise “Köklerimizden Gelen İyileştirici Güç” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.

 

Neden bir erkek, düğün resminde, eşinin değil de annesinin elini tutmuştur ve olay bağ kesememek olarak düşünülmüştür?

 

Damadın, annesinin ve babasının ilişkisinde, anne, eşini onurlandıramıyorsa, yok sayıyorsa, baba var ama yok bir görüntü çiziyorsa veya baba erken vefat etmişse, hastaysa, işte o babanın yerini, bilinçsizce erkek çocuklardan biri anne için doldururken, çoğu zaman anne de bilinçdışında zaten o çocuktan onu istediği için, çocuk,  anne için çocuk olmaktan çıkar ve “eşi” gibi olur, varsa kardeşleri için de “babaları” gibi olur. (Bu ilişki dinamiğinde, çocuğun babasının niye böyle davrandığı ise, o babanın kendi köken ailesi ile ilgilidir.) Böylesi durumlarda, bu çocuk, yetişkin olup, evlendiğinde, enerjisi ve yönü, köken ailesinde, annesinde ve kardeşlerinde kalır. Yani anneden sağlıklı ayrılamaz, çünkü anne de oğlunu aslında özgür bırakamamaktadır, oğlunu başka bir kadınla paylaşmak istemez, çoğu zaman da gelinini kendine rakip, kuma gibi görür.

 

Tıpkı bu resimdeki gibi “iki arada bir derede”dir. Annesinin elini açıkça tutabiliyorken, eşinin elini tutamamaktadır, kaçak göçek, eli eşinin belindedir. Bir yanda sevdiği kadın, diğer yanda ona hayat veren kadın. Dengeyi kuramadığında, yönünü eşiyle kurduğu evliliğe döndüremediğinde, önceliğini bu evliliğe veremediğinde ise, genelde kadınların seansa geldiklerinde kurdukları cümle şu oluyor: “eşim beni görmüyor, sanki annesiyle evli, önceliği annesi vs.” Kendisine hayat veren kadına sağlıklı olarak veda edemediğinde, – anne de çocuğuna kendisini diğer kadına tercih ediliyormuş duygusunu hissettirmeden onu sevdiği kadına bırakamıyorsa –, sevdiği kadına, beraber hayat kuracağı kadına eş olmakta, çocuklarına baba olmakta zorlanabiliyor, çünkü sistemde öncelikler vardır, ve öncelikler yer değiştirdiğinde, beraberinde sorunlar da gelmekte. Sistemdeki bu önceliğe göre, evlilikle kurulan yeni sistem, köken aile sisteminden önceliklidir.

 

Yani, yine geldik, annemizle ilişkimizin her şeyin temelini oluşturduğu gerçeğine. Annenizle ilişkinizin size yansımalarını ise “Kimliğimin Oluşmasında Annemin Bana Yansıması” başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.

 

Bağı nerelerde keseceğiz derseniz, onu da kısacık şöyle anlatayım. Tercihlerimiz doğrultusunda oluşturduğumuz “İlişki Sistemi”nde yaşadıklarımızla bağ kesilir. Yani, eski sevgililerden, nişanlılardan, eşlerden, ortaklardan, çalışma arkadaşlarından, dostlardan vs. Nasıl yapacağız derseniz, seans için DM’den (instagram: nerminuzun.ailedizimi) iletişime geçebilirsiniz.

 

Nermin Uzun 

Aile Dizimi Danışmanı

Konstelasyon Kolaylaştırıcısı

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.