Gündoğdu Yıldırım
Köşe Yazarı
Gündoğdu Yıldırım
 

DUYGU DALGALANMASI

İnsanın yaşadığı duygular hep aynı olmaz. Yükselir, alçalır. Kimi zaman mutlu, umutlu, pozitif; kimi zaman mutsuz, umutsuz, negatif… Neden insan diyoruz? İnsanlar duygudan oluşur. Duygu geçişleri… Anbean değişen duygular… Hayata tutunmak, yarınlara umutla bakmak… Duygu işi… Nasılsın? Ülkem gibiyim! Ülke gibi… Değişen duygulara en güzel örnek ülkemizdir. Ne demiştir Süleyman Demirel: Bizim ülkede bir saat çok uzun bir süredir, ülkede her an, her şey olabilir. Yarını öngörmek maalesef çok zor… İnsan için de durum aynıdır. Her an, her şey olabilir… Her şey de olunabilir… Bir de bakmışsınız, göçüp gitmişsiniz öbür dünyaya… Bugünden yarının telaşına düşmüş, yarına umutla bakarken. Bir de bakmışsınız, yarın yok olmuş… Yarını düşünmek, bugünden… İnsanoğlu duygu dünyasında her şeyi istiyor. İnsanoğlu işte... İstekleri bitmez! Bazen sağlık istenir, bazen varlık, bazen de güzel bir ölüm! Yanlış demedim, güzel bir ölüm... Öyle demeyin güzel bir ölüm en istendik ve hayal edilendir. Sessiz sedasız öbür dünyaya göçüp gitmek! Acı çekmeden… İnsanın duygu dalgalanmasında tüm uç istekler, iç dünyasında dalgalanır durur. İşler yolundaysa sağlık, işler yolunda değilse varlık, yaş ilerlemişse huzurlu bir son istenir… Bunların hepsi dünyevi şeyler… Aslında insanlar hep bu dünya için yaşamaktalar… Duygu meselesi de dünyevidir. Bakmayın siz manevi duygular üzerine ahkam kesildiğine… İnanın işin aslı başka… Neyse konumuz duygu dalgalanması… İç dünyamızda yaşanan duygular… İyi de duygu dalgalanmasını yaşamamızın nedeni başka insanlar… İnsanı kendisine bırakmıyorlar… Gün içinde bir sürü insan hayatımıza giriyor, onlarla bir sürü şey paylaşıyor, bir sürü işi yapmak zorunda kalıyoruz. İnsanlar olmadan olmuyor. Başkaları… Hayatımız başkalarına bağlı… Teorik olarak insan bağımsız bir varlık ama gerçek yaşam da hiç de öyle bağımsız falan değil, öyle böyle demeyeceğim zincirle bağlanmış birbirine… Kopmaz bağlarla… Yaşanılan toplumun gelişmişlik seviyesi insanın duygu kalitesini belirlemekte… “Başka ülkede yaşayamam!” repliği vardır ya! Ondan işte… Bize has inanın… İnsanın yaşamda kalması ince bir çizgidir. O çizgi her daim iç bellektedir. Duygular… Dalgalı duygular… Sonbahar hüzün mevsimidir. Kış mevsimini hiç konu etmeyin… Adı üzerinde kış… İlkbaharda duygular çoşar… Duygu geçişleri mevsimsel demiyorum, ama mevsimlerin etkisinin olduğu da bir gerçek… Sanırım umutsuz duygularımın pençesindeyim… Olur böyle zamanlar… Duygular geçicidir aşklar gibi… Buna “duygu dalgalanması” denir. Öyleyse dalgalansın duygular… Dalgalanabildiği kadar!
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2025 -Çarşamba
Gündoğdu Yıldırım

DUYGU DALGALANMASI


İnsanın yaşadığı duygular hep aynı olmaz.
Yükselir, alçalır.
Kimi zaman mutlu, umutlu, pozitif; kimi zaman mutsuz, umutsuz,
negatif…
Neden insan diyoruz?
İnsanlar duygudan oluşur.
Duygu geçişleri…
Anbean değişen duygular…
Hayata tutunmak, yarınlara umutla bakmak…
Duygu işi…
Nasılsın?
Ülkem gibiyim!
Ülke gibi…
Değişen duygulara en güzel örnek ülkemizdir.
Ne demiştir Süleyman Demirel: Bizim ülkede bir saat çok uzun bir
süredir, ülkede her an, her şey olabilir.
Yarını öngörmek maalesef çok zor…
İnsan için de durum aynıdır.
Her an, her şey olabilir…
Her şey de olunabilir…
Bir de bakmışsınız, göçüp gitmişsiniz öbür dünyaya…
Bugünden yarının telaşına düşmüş, yarına umutla bakarken. Bir de
bakmışsınız, yarın yok olmuş…
Yarını düşünmek, bugünden…

İnsanoğlu duygu dünyasında her şeyi istiyor.
İnsanoğlu işte...
İstekleri bitmez!
Bazen sağlık istenir, bazen varlık, bazen de güzel bir ölüm!
Yanlış demedim, güzel bir ölüm...
Öyle demeyin güzel bir ölüm en istendik ve hayal edilendir.
Sessiz sedasız öbür dünyaya göçüp gitmek!
Acı çekmeden…
İnsanın duygu dalgalanmasında tüm uç istekler, iç dünyasında
dalgalanır durur.
İşler yolundaysa sağlık, işler yolunda değilse varlık, yaş ilerlemişse
huzurlu bir son istenir…
Bunların hepsi dünyevi şeyler…
Aslında insanlar hep bu dünya için yaşamaktalar…
Duygu meselesi de dünyevidir.
Bakmayın siz manevi duygular üzerine ahkam kesildiğine…
İnanın işin aslı başka…
Neyse konumuz duygu dalgalanması…
İç dünyamızda yaşanan duygular…
İyi de duygu dalgalanmasını yaşamamızın nedeni başka insanlar…
İnsanı kendisine bırakmıyorlar…
Gün içinde bir sürü insan hayatımıza giriyor, onlarla bir sürü şey
paylaşıyor, bir sürü işi yapmak zorunda kalıyoruz.
İnsanlar olmadan olmuyor.
Başkaları…

Hayatımız başkalarına bağlı…
Teorik olarak insan bağımsız bir varlık ama gerçek yaşam da hiç de
öyle bağımsız falan değil, öyle böyle demeyeceğim zincirle bağlanmış
birbirine…
Kopmaz bağlarla…
Yaşanılan toplumun gelişmişlik seviyesi insanın duygu kalitesini
belirlemekte…
“Başka ülkede yaşayamam!” repliği vardır ya!
Ondan işte…
Bize has inanın…
İnsanın yaşamda kalması ince bir çizgidir.
O çizgi her daim iç bellektedir.
Duygular…
Dalgalı duygular…
Sonbahar hüzün mevsimidir.
Kış mevsimini hiç konu etmeyin…
Adı üzerinde kış…
İlkbaharda duygular çoşar…
Duygu geçişleri mevsimsel demiyorum, ama mevsimlerin etkisinin
olduğu da bir gerçek…
Sanırım umutsuz duygularımın pençesindeyim…
Olur böyle zamanlar…
Duygular geçicidir aşklar gibi…
Buna “duygu dalgalanması” denir.
Öyleyse dalgalansın duygular…

Dalgalanabildiği kadar!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

16
Eylül
04
Eylül
07
Ağustos
24
Temmuz
10
Haziran
05
Haziran
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.