Ligde artık son düzlüğe girildi ve hedefi olan takımlar için her hafta final haftası niteliğinde.
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında geçen mücadelede, İstanbul'un Anadolu Yakası temsilcisi Sarı
Kanarya, evinde Samsunspor ile 0-0 berabere kalarak büyük yara aldı. Özellikle rakibinin önündeki
zorlu deplasman maçlarında puan kaybetmesini uman taraftarını, rakibinin son yirmi dakikayı 10 kişi
ile oynamasına rağmen hayal kırılığına uğrattı ve galibiyeti getiren skoru üretemedi. Galatasaray ise
Akdeniz temsilcisi Antalyaspor karşısında aldığı 4 gollü galibiyet ile milli maç için verilen ara öncesi
hem moral depoladı, hem de rakibinin 2 puan kaybetmesi ile puan farkını daha da açtı.
Beşiktaş ise bildiğimiz gibi. "Bir adım ileri, iki adım geri" teriminden gelen geleneğini bu sene de
sürdürüyor. Özellikle sezon başında oynanan Galatasaray ve birkaç ay önceki Atletic Bilbao maçları,
takımın istikrarsız gidişinin önüne geçen karşılaşmalar oldu ve bir nevi taraftarın gözünü bulandırdı.
Taraftarın önünde -son yıllarda olduğu gibi-iki teselli niyetinde hedef kaldı. Biri içeride oynanacak
Galatasaray maçı, öteki ise Türkiye Kupası'nı kazanma.
Trabzonspor'da işler biraz olsun düzelmişe benziyor. Eski futbolcuları Fatih Tekke'nin gelmesi ile takım
sezonun ilk deplasman galibiyetini Mart ayında alabildi. Beşiktaş gibi onların da tek hedefi Türkiye
Kupası.
Ligin altı ise tabiri caizse yangın yeri gibi. Küme düşmesi kesinleşen Adana Demirspor ve bir üst
sırasında bulunan fakat alt lige düşmesine kesin gözüyle bakılan Hatayspor bir kenara, ligde kalma
yarışı son haftaya kadar sürecek gibi. Bir maç eksiği olan Kayserispor ile Sivasspor'un 27'şer puanı
bulunurken, 11. sırada bulunan Rizespor'un ise bu takımlardan yalnızca 6 puan fazlası var. Arada ise 4
adet küme düşme tehlikesi bulunan takım bulunmakta.
Kötü hakem yönetimi, ayrılıkçı söylevler ve laf dalaşı şeklinde geçen bu sezonun son bölümü daha da
gergin geçeceğe benziyor. Takımlar tabiri caizse "Olmak ya da Ol(a)mamak" dönemindeler ve bu
haftalarda alacakları/kaybedecekleri puanlar hem psikolojik, hem de matematiksel olarak kaderlerini
belirleyecek.