Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı anız yakma tehlikesine dikkat çekti

GÜNDEM 06.07.2025 - 16:11, Güncelleme: 06.07.2025 - 16:11 384 kez okundu.
 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı anız yakma tehlikesine dikkat çekti

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte orman yangınlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını, bilinçsizce yapılan anız yakmaların ise bu yangınların en büyük sebeplerinden biri olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Ormanı Korumak, Yaşamı Korumaktır Temmuz ayıyla birlikte artan sıcaklıklar, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde orman yangınlarını beraberinde getirdi. Binlerce dönüm ormanlık alan ve tarım arazisi ne yazık ki alevlere teslim oldu. Unutulmamalıdır ki orman yangınlarında yalnızca ağaçlar değil, binlerce canlı da hayatını kaybediyor. Son bir hafta içerisinde İzmir, Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa'da ciddi boyutlara ulaşan yangınlar meydana gelmiştir. Özellikle hava sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıktığı, nem oranının %30’un altına düştüğü ve rüzgar hızının saatte 30 kilometreyi aştığı günlerde yangın riski önemli ölçüde artmaktadır. Bu büyük felaket karşısında ilgili kurumlarımızın yanı sıra vatandaşlarımız da gece gündüz demeden, çoğu zaman kendi canlarını hiçe sayarak büyük bir özveriyle mücadele ediyor. Ancak ne yazık ki bu süreçte can kayıplarımız da oldu. Geçtiğimiz yıl ülkemizde çıkan 3 bin 797 orman yangınının yüzde 6,8’i, yani 259’u anız kaynaklıydı. 2025 yılı verilerine göre, 1305’i ormanlık alanda, 1739’u ise orman dışı kırsal alanda olmak üzere toplam 3 bin 44 yangın meydana geldi. Yalnızca İzmir’de bile 8’i orman içinde, 5’i orman dışı kırsal alanda olmak üzere toplam 13 yangın yaşandı. Ülkemizde orman yangınlarının en büyük nedeni ne yazık ki insan kaynaklı hatalardır. Yangınların %88’i insan eliyle çıkarken, yanan alan bakımından bu oran %97’ye kadar ulaşmaktadır. Bu nedenle vatandaşlarımızın bilinçlenmesi ve dikkatli olması hayati önem taşımaktadır. Doğaya atılan her çöp potansiyel bir yangın riskidir. Cam, plastik gibi optik etki yaratabilecek malzemeleri doğadan uzaklaştıralım. Elektrik tellerine değen ağaç dallarını keselim, kuru otları temizleyelim. En küçük bir ihmalin nasıl büyük felaketlere neden olduğunu üzülerek görüyoruz. Unutmayalım: Ormanı korumak, yaşamı korumaktır. 2 Anız Yakmak, Geleceğimizi Yakmaktır Yangınların önemli nedenlerinden biri de anız yangınlarıdır. Özellikle ormanlarla iç içe geçmiş buğday ve arpa tarlalarında anız yakmak büyük risk taşımaktadır. Her ne kadar toprağı işlemeyi kolaylaştırsa da, anız yakmak toprağın verimliliğini azaltır, organik maddeyi yok eder, su tutma kapasitesini düşürür ve daha fazla gübre kullanımına neden olarak çiftçinin maliyetini artırır. Anızın toprağa karışması, doğal sürecin bir parçasıdır. Özellikle nadasa bırakılacak tarlalarda, anız zaten kendiliğinden çürüyerek toprağa karışır. Ancak anız yakıldığında hem toprak zarar görür hem de orman yangınlarının fitili ateşlenmiş olur. Üstelik sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu yıl, anız yakmak çok daha yüksek riskler barındırmaktadır. Anız, toprağın geleceğidir. Toprak ise bizim geleceğimizdir. Bu bilinçle hareket etmeli, anız yakma uygulamasından kesinlikle kaçınılmalıdır. Anızı yakmak, bize emanet edilen en kıymetli varlığımızı –doğayı ve geleceğimizi– yakmaktır. Bu gerçek asla unutulmamalıdır. Son olarak, ülkemizin çeşitli bölgelerinde devam eden yangınların en kısa sürede kontrol altına alınmasını temenni ediyor; yangınla mücadele eden tüm görevlilere ve gönüllülere şükranlarımı sunuyor, kolaylıklar diliyorum.”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte orman yangınlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını, bilinçsizce yapılan anız yakmaların ise bu yangınların en büyük sebeplerinden biri olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.


Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Ormanı Korumak, Yaşamı Korumaktır
Temmuz ayıyla birlikte artan sıcaklıklar, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde orman
yangınlarını beraberinde getirdi. Binlerce dönüm ormanlık alan ve tarım arazisi ne
yazık ki alevlere teslim oldu. Unutulmamalıdır ki orman yangınlarında yalnızca
ağaçlar değil, binlerce canlı da hayatını kaybediyor. Son bir hafta içerisinde İzmir,
Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa'da ciddi boyutlara ulaşan
yangınlar meydana gelmiştir.
Özellikle hava sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıktığı, nem oranının %30’un altına
düştüğü ve rüzgar hızının saatte 30 kilometreyi aştığı günlerde yangın riski önemli
ölçüde artmaktadır. Bu büyük felaket karşısında ilgili kurumlarımızın yanı sıra
vatandaşlarımız da gece gündüz demeden, çoğu zaman kendi canlarını hiçe sayarak
büyük bir özveriyle mücadele ediyor. Ancak ne yazık ki bu süreçte can kayıplarımız
da oldu.
Geçtiğimiz yıl ülkemizde çıkan 3 bin 797 orman yangınının yüzde 6,8’i, yani 259’u
anız kaynaklıydı. 2025 yılı verilerine göre, 1305’i ormanlık alanda, 1739’u ise orman
dışı kırsal alanda olmak üzere toplam 3 bin 44 yangın meydana geldi. Yalnızca
İzmir’de bile 8’i orman içinde, 5’i orman dışı kırsal alanda olmak üzere toplam 13
yangın yaşandı.
Ülkemizde orman yangınlarının en büyük nedeni ne yazık ki insan kaynaklı
hatalardır. Yangınların %88’i insan eliyle çıkarken, yanan alan bakımından bu oran
%97’ye kadar ulaşmaktadır. Bu nedenle vatandaşlarımızın bilinçlenmesi ve dikkatli
olması hayati önem taşımaktadır.
Doğaya atılan her çöp potansiyel bir yangın riskidir. Cam, plastik gibi optik etki
yaratabilecek malzemeleri doğadan uzaklaştıralım. Elektrik tellerine değen ağaç
dallarını keselim, kuru otları temizleyelim. En küçük bir ihmalin nasıl büyük felaketlere
neden olduğunu üzülerek görüyoruz. Unutmayalım: Ormanı korumak, yaşamı
korumaktır.

2

Anız Yakmak, Geleceğimizi Yakmaktır
Yangınların önemli nedenlerinden biri de anız yangınlarıdır. Özellikle ormanlarla iç
içe geçmiş buğday ve arpa tarlalarında anız yakmak büyük risk taşımaktadır. Her ne
kadar toprağı işlemeyi kolaylaştırsa da, anız yakmak toprağın verimliliğini azaltır,
organik maddeyi yok eder, su tutma kapasitesini düşürür ve daha fazla gübre
kullanımına neden olarak çiftçinin maliyetini artırır.
Anızın toprağa karışması, doğal sürecin bir parçasıdır. Özellikle nadasa bırakılacak
tarlalarda, anız zaten kendiliğinden çürüyerek toprağa karışır. Ancak anız
yakıldığında hem toprak zarar görür hem de orman yangınlarının fitili ateşlenmiş olur.
Üstelik sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu yıl, anız yakmak çok
daha yüksek riskler barındırmaktadır.
Anız, toprağın geleceğidir. Toprak ise bizim geleceğimizdir. Bu bilinçle hareket etmeli,
anız yakma uygulamasından kesinlikle kaçınılmalıdır. Anızı yakmak, bize emanet
edilen en kıymetli varlığımızı –doğayı ve geleceğimizi– yakmaktır. Bu gerçek asla
unutulmamalıdır.
Son olarak, ülkemizin çeşitli bölgelerinde devam eden yangınların en kısa sürede
kontrol altına alınmasını temenni ediyor; yangınla mücadele eden tüm görevlilere ve
gönüllülere şükranlarımı sunuyor, kolaylıklar diliyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.