"Esirlerin idamı yasası" toplu katliamın yasallaştırılmasıdır
"Esirlerin idamı yasası" toplu katliamın yasallaştırılmasıdır
Filistinli insan hakları örgütleri, siyonist mecliste onaylanan "esirlerin idamı" yasa tasarısının, toplu cezalandırmayı ve ırkçı ayrımcılığı resmileştirdiğini belirtti. Örgütler, tasarının uluslararası hukuk ve insanlık ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
Filistinli insan hakları örgütleri, siyonist mecliste onaylanan "esirlerin idamı" yasa tasarısının, toplu cezalandırmayı ve ırkçı ayrımcılığı resmileştirdiğini belirtti. Örgütler, tasarının uluslararası hukuk ve insanlık ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
Filistinli insan hakları örgütleri, siyonist rejim parlamentosunun Güvenlik Komitesi tarafından 3 Kasım'da onaylanan yasa tasarısına sert tepki gösterdi. Tasarı, "israillileri ulusal motivasyonla öldürmekle suçlanan" Filistinlilere idam cezası uygulanmasını öngörüyor.
Hak örgütleri yayımladıkları ortak değerlendirmede, bu girişimin "sistematik infaz politikasını yasal bir çerçeveye oturtmayı" hedeflediğini belirterek, tasarının hiçbir hukuki veya ahlaki temele dayanmadığını ifade etti.
Açıklamada, siyonist rejimin onlarca yıldır işgal altındaki Filistin topraklarında yargısız infazlar gerçekleştirdiği, bu nedenle yeni yasa girişiminin yalnızca mevcut katliam politikasını yasallaştırma anlamına geldiği vurgulandı.
Örgütler, yasanın özellikle 7 Ekim 2023 sonrası artan intikamcı tutumların bir yansıması olduğunu, son Gazze savaşında esir alınan yüzlerce Filistinli esirin bu kapsamda hedef alınacağını belirtti.
Ayrıca tasarının geriye dönük olarak uygulanmasının planlandığına dikkat çekilerek, bunun uluslararası ceza hukukunun temel ilkelerine açıkça aykırı olduğu, esirlerin "toplu intikam" politikasına kurban edilmek istendiği ifade edildi.
Hak örgütleri, siyonist rejimin "idam cezasını kaldırmış bir ülke" gibi görünmeye çalıştığını ancak bu konuda 1989 tarihli BM protokolünü imzalamadığını hatırlattı. Geçmişte de işgal yasalarının idam cezasını muhafaza ettiğini, bunun en bilinen örneğinin 1962'de Nazi subayı Adolf Eichmann'ın infazı olduğunu aktardı.
Açıklamada, "Bu yasa yalnızca Filistinlilere uygulanacak, siyonist yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik cinayetleri ise cezasız kalmaya devam edecek" denilerek, bunun açık bir ırkçı ayrımcılık göstergesi olduğu belirtildi.
Örgütler, uluslararası topluma, BM İnsan Hakları Konseyi'ne ve Cenevre Sözleşmeleri'ne taraf devletlere çağrıda bulunarak, bu yasa tasarısının engellenmesi ve siyonist rejimin yargısız infazlardan dolayı hesap vermesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Söz konusu açıklama; El Mezan, Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR), El-Hak, Ed-Damir ve Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu gibi önde gelen kuruluşlar tarafından ortaklaşa yayımlandı. (İLKHA)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

