Dürzi gruplar harekete geçti, aşiret güçleri karşılık verdi

Suriye'nin güneyinde yer alan Süveyda vilayetinde, siyonist rejimden aldığı destekle hareket eden Dürzi silahlı gruplar ile Arap Bedevi aşiretleri arasında başlayan çatışmalar, bölgeyi yeni bir iç savaşa sürüklüyor. Yerel kaynaklara göre, batı kırsalda kontrolü ele geçiren aşiret güçleri Süveyda şehir merkezine girdi. Çatışmaların fitilini, ordu ve güvenlik güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından Dürzi grupların Bedevi sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar ateşledi. Suriye resmi ajansı SANA, Makus Mahallesi başta olmak üzere çok sayıda yerleşim bölgesinde kadın ve çocukların hedef alındığı katliamların yaşandığını duyurdu. Bedevi aşiretlerine mensup yüzlerce ailenin evlerinin ateşe verildiği, en az bin sivilin Dürzi milisler tarafından Şehba kasabasında alıkonulduğu bildirildi. Yaşanan bu gelişmeler, Dürzi grupların yalnızca aşiretlerle değil, doğrudan Suriye devletine karşı da silahlı bir kalkışmaya yöneldiğini gösterdi. SANA, çatışmaların ortasında siyonist rejimin perşembe akşamı Süveyda çevresine hava saldırısı düzenlediğini doğruladı. Aşiret güçlerinin karşı hamlesiyle Süveyda şehir merkezine girmesi üzerine, Dürzi topluluğunun önde gelen isimlerinden Hıkmet el-Hicrî, Şam yönetiminden "çatışmaları durduracak güç" gönderilmesini talep etti. El-Hicrî, yaptığı açıklamalarda mezhebi çatışmaları reddettiğini savunsa da bölgede siyonist rejimin desteğiyle yürütülen bu silahlı kalkışmanın bir parçası olarak görülüyor. El-Hicrî ayrıca, Süveyda'nın "felaket bölgesi" olduğunu öne sürerek kuzeydoğuda SDG (PKK'nın Suriye kolu) kontrolündeki bölgelere insani koridor açılması ve Ürdün Kralı Abdullah'tan sınır kapısının açılması gibi çağrılarda bulundu. Tüm bu adımlar, Dürzi grupların Suriye hükümetinden bağımsız hareket ederek dış müdahaleye zemin hazırlama çabası olarak yorumlanıyor. Buna karşın bazı Dürzi şeyhleri ise açık bir şekilde Şam yönetiminin yanında olduklarını ilan etti ve dış müdahale taleplerini reddetti. Süveyda'daki gelişmeler, siyonist rejimin bölgeyi istikrarsızlaştırma stratejisiyle doğrudan bağlantılı olarak değerlendiriliyor. (İLKHA)