Anasayfa Yazarlar Fatma Can Yazı Detayı Bu yazı 1970+ kez okundu.
Fatma Can
Köşe Yazarı
Fatma Can
 

3. GÖZ AKTİVASYONU NASIL SAĞLANIR?

3. GÖZ AKTİVASYONU NASIL SAĞLANIR?   Hepimizin bildiği gibi insan vücudunun eterik bedeninde çakralar mevcuttur. Çakraları vücudumuzdaki enerji noktaları, yaşam enerjisi merkezleri diye de adlandırabiliriz. Küçük enerji girdaplarına ya da dönen çarklara da benzetebileceğimiz çakralarımızın dengeli bir şekilde çalışması vücudumuzun sağlıklı olabilmesinin temel şartıdır. Bir kişide bu ana trafoların tüm hatlarıyla passız, kirsiz olması tüm sistemin gerektiği gibi çalıştığını gösterir. Bu çakralarımızdan bir tanesi de alın çakramız olup, alın çakrası esasında bizim 3.göz noktamızdır. 3. gözümüzün açık olmasını istiyorsak kalbi kin, öfke, haset, dedikodu, geçmişe takılmak, affetmemek, kibirlenmek, hava atmak, birilerini ezmek, hakkını yemek, hırsızlık yapmak (sadece çalmak değildir) gibi pek çok temel ve esas ahlaki değerden yoksun hareketlerden, kötülüklerden özetle her türlü pislikten temizlemek gerekiyor. Çünkü 3.göz dediğimiz alan kalbimizle bağlantılı olan bir alandır. Kalp gözü ve 3.göz beraber çalışır ve bilindiği gibi kalp enerjisi beyinden daha hızlı ve daha geniş bir kapsamda çalışmaktadır. Peki bu çok değerli alanı nasıl daha yüksek bir enerjiyle çalıştırabiliriz? Kalp enerjisini nasıl aktive edebiliriz?     Bu soruya meditasyon, inisiyasyon, inziva vb şekilde yanıtlar verecekler olabilir. Kısmen bu yanıta katılmakla beraber, bu sayılanların yalnızca bir yan dal gibi destekleyici çalışmalar olabileceğini söyleyebilirim. Çünkü bence 3.göz aktivasyonu için tek temel şey epifiz bezimizdir. Epifiz bezinin (pineal bezi) olduğu yerin ruh ve bedenin yerleşim yeri olduğu söylenir. Özellikle eski firavun resimlerinde başlıklarda yılan vigürü olduğu görülebilmektedir. İki kaş ortasında yer alan bu sonsuz mabet bir nevi hepimizin somuttan soyut aleme, bedenden ruh alemine geçiş kapısıdır.  Papaların asalarına da yılan resmi mevcuttur. Hatta çoğu yılan vigürlü başlığa sahiptir. Epifiz bezi bazen de çam kozalağına benzetilir. Mercimek büyüklüğündedir. Böbrekten sonra kan ile en fazla ilişkisi olan organ olduğu söylenmektedir. Pineal bezinin retinası bulunmaktadır. Duru görü, psişik olmamızı sağlar. Işığa duyarlıdır. Uyuyorken bile uyuduğumuz odaya birinin girip çıktığını hissetmemiz de bununla ilgilidir. Melatonin, seratonin ve DMT ile etkileşim halinde olan bir organdır epifiz bezi. Melatonin ışığa duyarlıdır ve melatonin hormonunun en iyi şekilde çalışabilmesi için gece uykusunda yattığımız odanın karanlık olması gerekir. Böyle bir odada uyuyup uyandığımızda dinlenmiş olarak kalkarız. Seratonin ise bize canlılık ve mutluluk verir. Dengeli biçimde çalışmazsa depresif ve yorgun oluruz. DMT ise pineal bezi tarafından uyku esnasında salgılanır.   Bazı şamanlar 3.göz aktivasyonu için birtakım şeyler kullanırlar, kullandıkları maddeler özellikle DMT arttırıcı nitelikte olduğu için metafizik şeyler görebilirler. Esasında her birey yeterince dikkat ettiğinde ve belirli bir düzeye ulaştığında bir şamanın dış bir etkiyle sağladığı metafizik görü gücünü hali hazırda kendi kendine de sağlayabilir. Normal yaşam koşullarında yaşayıp giderken bir çoğumuz sadece birbirimizi ve dışarıdaki maddi alemi görebiliyoruz. Halbuki bu yaşamın içerisinde gördüğümüzün de dışında bir sürü varlık zaten mevcut. Onları göremiyor olma nedenimizin kulaklarımızda ve gözlerimizde perdeler olmasından kaynaklanıyor. Ancak insanlar hazır olduğunda bu perdeler açılır. Bunu da dışarıdan herhangi biri yapamaz, kişi ruhen hazırsa ve olgun bir kişiyse perdelerin açılması mümkün olabilir. Epifiz bezini güçlendirmek için tarım ilaçlarından uzak durmak, kafeini çok fazla tüketmemekte fayda var. Florürlü su, musluk suyu kullanmamak, florürsüz diş macunu kullanmak da epifiz bezinin temizliği için yararlı olacaktır. Unutmamak gerekir ki gereğinden fazla alınan kalsiyum ve uykusuzluk da iyi değildir. Yararlı ışınların olduğu zamanlar güneş enerjisinden faydalanılmalıdır. Limonlu su içmenin de yararını atlamayalım. Limonlu su sadece pineal bezindeki kireçlenmeyi değil vücutta ki bütün kireçlenmeleri söker. Labradorit taşı da, kulak burun boğaz, gece görüşü ve kafa gözümüzün görmesine yardımcı olur.   Hepimizin önce niyetle akabinde yapacağı bireysel çalışma ve emekle 3.gözünü aktive edebilmesi dileğimle.. Sağlıcakla… @reiki melegi Fatma Can  
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2021 - Cuma
Fatma Can

3. GÖZ AKTİVASYONU NASIL SAĞLANIR?

3. GÖZ AKTİVASYONU NASIL SAĞLANIR?

 

Hepimizin bildiği gibi insan vücudunun eterik bedeninde çakralar mevcuttur. Çakraları vücudumuzdaki enerji noktaları, yaşam enerjisi merkezleri diye de adlandırabiliriz. Küçük enerji girdaplarına ya da dönen çarklara da benzetebileceğimiz çakralarımızın dengeli bir şekilde çalışması vücudumuzun sağlıklı olabilmesinin temel şartıdır. Bir kişide bu ana trafoların tüm hatlarıyla passız, kirsiz olması tüm sistemin gerektiği gibi çalıştığını gösterir.


Bu çakralarımızdan bir tanesi de alın çakramız olup, alın çakrası esasında bizim 3.göz noktamızdır. 3. gözümüzün açık olmasını istiyorsak kalbi kin, öfke, haset, dedikodu, geçmişe takılmak, affetmemek, kibirlenmek, hava atmak, birilerini ezmek, hakkını yemek, hırsızlık yapmak (sadece çalmak değildir) gibi pek çok temel ve esas ahlaki değerden yoksun hareketlerden, kötülüklerden özetle her türlü pislikten temizlemek gerekiyor. Çünkü 3.göz dediğimiz alan kalbimizle bağlantılı olan bir alandır. Kalp gözü ve 3.göz beraber çalışır ve bilindiği gibi kalp enerjisi beyinden daha hızlı ve daha geniş bir kapsamda çalışmaktadır. Peki bu çok değerli alanı nasıl daha yüksek bir enerjiyle çalıştırabiliriz? Kalp enerjisini nasıl aktive edebiliriz?  

 

Bu soruya meditasyon, inisiyasyon, inziva vb şekilde yanıtlar verecekler olabilir. Kısmen bu yanıta katılmakla beraber, bu sayılanların yalnızca bir yan dal gibi destekleyici çalışmalar olabileceğini söyleyebilirim. Çünkü bence 3.göz aktivasyonu için tek temel şey epifiz bezimizdir. Epifiz bezinin

(pineal bezi) olduğu yerin ruh ve bedenin yerleşim yeri olduğu söylenir. Özellikle eski firavun resimlerinde başlıklarda yılan vigürü olduğu görülebilmektedir. İki kaş ortasında yer alan bu sonsuz mabet bir nevi hepimizin somuttan soyut aleme, bedenden ruh alemine geçiş kapısıdır.  Papaların asalarına da yılan resmi mevcuttur. Hatta çoğu yılan vigürlü başlığa sahiptir. Epifiz bezi bazen de çam kozalağına benzetilir. Mercimek büyüklüğündedir. Böbrekten sonra kan ile en fazla ilişkisi olan organ olduğu söylenmektedir. Pineal bezinin retinası bulunmaktadır. Duru görü, psişik olmamızı sağlar. Işığa duyarlıdır. Uyuyorken bile uyuduğumuz odaya birinin girip çıktığını hissetmemiz de bununla ilgilidir. Melatonin, seratonin ve DMT ile etkileşim halinde olan bir organdır epifiz bezi. Melatonin ışığa duyarlıdır ve melatonin hormonunun en iyi şekilde çalışabilmesi için gece uykusunda yattığımız odanın karanlık olması gerekir. Böyle bir odada uyuyup uyandığımızda dinlenmiş olarak kalkarız. Seratonin ise bize canlılık ve mutluluk verir. Dengeli biçimde çalışmazsa depresif ve yorgun oluruz. DMT ise pineal bezi tarafından uyku esnasında salgılanır.

 

Bazı şamanlar 3.göz aktivasyonu için birtakım şeyler kullanırlar, kullandıkları maddeler özellikle DMT arttırıcı nitelikte olduğu için metafizik şeyler görebilirler. Esasında her birey yeterince dikkat ettiğinde ve belirli bir düzeye ulaştığında bir şamanın dış bir etkiyle sağladığı metafizik görü gücünü hali hazırda kendi kendine de sağlayabilir. Normal yaşam koşullarında yaşayıp giderken bir çoğumuz sadece birbirimizi ve dışarıdaki maddi alemi görebiliyoruz. Halbuki bu yaşamın içerisinde gördüğümüzün de dışında bir sürü varlık zaten mevcut. Onları göremiyor olma nedenimizin kulaklarımızda ve gözlerimizde perdeler olmasından kaynaklanıyor. Ancak insanlar hazır olduğunda bu perdeler açılır. Bunu da dışarıdan herhangi biri yapamaz, kişi ruhen hazırsa ve olgun bir kişiyse perdelerin açılması mümkün olabilir.


Epifiz bezini güçlendirmek için tarım ilaçlarından uzak durmak, kafeini çok fazla tüketmemekte fayda var. Florürlü su, musluk suyu kullanmamak, florürsüz diş macunu kullanmak da epifiz bezinin temizliği için yararlı olacaktır. Unutmamak gerekir ki gereğinden fazla alınan kalsiyum ve uykusuzluk da iyi değildir. Yararlı ışınların olduğu zamanlar güneş enerjisinden faydalanılmalıdır. Limonlu su içmenin de yararını atlamayalım. Limonlu su sadece pineal bezindeki kireçlenmeyi değil vücutta ki bütün kireçlenmeleri söker. Labradorit taşı da, kulak burun boğaz, gece görüşü ve kafa gözümüzün görmesine yardımcı olur.

 

Hepimizin önce niyetle akabinde yapacağı bireysel çalışma ve emekle 3.gözünü aktive edebilmesi dileğimle.. Sağlıcakla…

@reiki melegi

Fatma Can

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.