‘’Nitelikli Hemşirelik Bakımını Sunmak İstiyoruz’’

SAĞLIK 12.05.2025 - 15:31, Güncelleme: 12.05.2025 - 15:31 875 kez okundu.
 

‘’Nitelikli Hemşirelik Bakımını Sunmak İstiyoruz’’

Türk Hemşireler Derneği, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ‘’Bizler ülkemizde, halkımıza hizmet etmek istiyor, insanca yaşamak için başka ülkelere göç etmeye bel bağlamak istemiyoruz. Bizler sağlıkla, insanca yaşamak ve sağlıkla insanca yaşatmak istiyoruz.’’ denildi.

Adana İl Temsilciliği adına basın açıklamasını dernek temsilcisi Doç. Dr. Serap Torun yaptı.  ‘’Dünya Hemşireler Haftasında, Ülkemizdeki hemşirelerin ulusal ve uluslararası düzeydeki temsilcisi olarak kamuoyuna sesleniyoruz’’ diyen Torun, şöyle konuştu;’’Bizler, yaşamın temel amacının üretmek olduğuna inanıyoruz. Üretmeye imkân tanıyacak düzeyde fiziksel, ruhsal ve sosyal bir alt yapının gerekli olduğu temel ilkesini benimsiyoruz. Bu değerler kapsamında, sağlığın korunması ve geliştirilmesi, hastalanan bireyin ise sağlığına kavuşturulması için tüm ortamlarda kesintisiz hizmet vermek hedefiyle mesleğimize başlıyoruz. Halkımıza, hak ettiği nitelikli hemşirelik bakımını sunmak istiyoruz. En temel insan hakkı olan sağlık hakkının, ülkemizin her köşesinde eksiksiz yaşanmasını arzuluyoruz. Ancak her geçen gün halkımız sağlıklı olmaktan, bizler de arzu ettiğimiz, inandığımız kaliteli sağlık hizmetinden uzaklaşıyoruz. Sağlık hizmetini ticaretin konusu olarak gören, sağlık değil hastalık üreten, pastadan daha fazlasını almak için tüm değerleri yerle yeksan eden çeteler üreten bir sağlık sisteminde bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı da sağlıklı kılamıyoruz. Bizleri yok sayan; eğitimimizi, uzmanlığımızı, meslek kimliğimizi, emeğimizi görmeyen; yasamızı, yönetmeliğimizi hiçe sayan; başka sağlık çalışanlarının da hemşirelik yaptığı, hemşirenin de görevi dışında işler yaptığı bir sistemde bizler sağlıklı kalamıyor, halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Kamu tedbirleri kapsamında saatlik planlamalarla işe çağırıldığımız ya da mesaimizin iptal edildiği, yüz binden fazla meslektaşımız atama beklerken, 24 saat aralıksız çalışmak zorunda bırakıldığımız, insani olmayan iş yükü altında ezildiğimiz, hiçbir derde derman olmayacak sayılarla atandığımız, özel sektöre, komik ücretlere mahkum bırakıldığımız, hastane ortamındaki kimyasal ajanlara karşı savunmasız bırakıldığımız, yeterince dinlenemediğimiz, beslenemediğimiz, şiddete karşı korunmadığımız iş yerlerinde bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. 300 kişilik sınıflarda eğitildiğimiz, eğitimimizde zorunluluk olan hastane uygulamalarımızın hastane yöneticilerin, klinik şeflerinin insafına bırakıldığı, hemşire olmayan, mesleği bilmeyen liyakatsiz hocalardan öğrendiklerimizle, hemşire olmayan mesleği bilmeyen yöneticilerle idare edilen, yeterince beslenemediğimiz, barınamadığımız okullarda aldığımız eğitimle bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Halkımızla bir araya gelerek, birlikte hastalıkları önlemek, sağlığı korumak ve geliştirmek için çalışarak en faydalı olacağımız halk sağlığı alanında dahi yok edilip, aile sağlığı çalışanı tanımlaması altında kimliksizleştiriliyoruz. Birlikte çalıştığımız aile hekimleri ile inşa edilen patron-çalışan denkleminde sıkışan, adeta şirket haline getirilen aile sağlığı merkezlerinde bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Bizler ülkemizde, halkımıza hizmet etmek istiyor, insanca yaşamak için başka ülkelere göç etmeye bel bağlamak istemiyoruz. Bizler sağlıkla, insanca yaşamak ve sağlıkla insanca yaşatmak istiyoruz.’’ ‘’MÜCADELE ETMEYE DAVET EDİYORUZ’’ Torun, ‘’Hemşireler olarak tüm halkımızı ve meslektaşlarımızı yanımızda olup birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz!’’ diyerek, hemşirelerin beklentilerini şöyle sıraladı; ‘’• Ekonomik kaygıların değil, insani kaygıların söz konusu olduğu, • Karar merciilerince teşvik puanının, paranın değil, kaliteli sağlık hizmetinin tartışıldığı,  • Nitelikli eğitimin, uzmanlığın, emeğin savunulduğu,  • Hastalığın değil, sağlığın teşvik edildiği,  • Hastanelerin ticarethane değil, şifahane olduğu,  • Hastalıktan, hastadan, muayeneden, ameliyatlardan değil sağlıktan beslenen, • İnsani ve mesleki değerlerin yozlaşmadığı, yozlaştırılmadığı, • Sağlık emekçilerinin birbirleriyle, halkla karşı karşıya getirilmediği bir sağlık sistemi talep ediyoruz. “
Türk Hemşireler Derneği, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ‘’Bizler ülkemizde, halkımıza hizmet etmek istiyor, insanca yaşamak için başka ülkelere göç etmeye bel bağlamak istemiyoruz. Bizler sağlıkla, insanca yaşamak ve sağlıkla insanca yaşatmak istiyoruz.’’ denildi.

Adana İl Temsilciliği adına basın açıklamasını dernek temsilcisi Doç. Dr. Serap Torun yaptı.

 ‘’Dünya Hemşireler Haftasında, Ülkemizdeki hemşirelerin ulusal ve uluslararası düzeydeki temsilcisi olarak kamuoyuna sesleniyoruz’’ diyen Torun, şöyle konuştu;’’Bizler, yaşamın temel amacının üretmek olduğuna inanıyoruz. Üretmeye imkân tanıyacak düzeyde fiziksel, ruhsal ve sosyal bir alt yapının gerekli olduğu temel ilkesini benimsiyoruz. Bu değerler kapsamında, sağlığın korunması ve geliştirilmesi, hastalanan bireyin ise sağlığına kavuşturulması için tüm ortamlarda kesintisiz hizmet vermek hedefiyle mesleğimize başlıyoruz. Halkımıza, hak ettiği nitelikli hemşirelik bakımını sunmak istiyoruz. En temel insan hakkı olan sağlık hakkının, ülkemizin her köşesinde eksiksiz yaşanmasını arzuluyoruz. Ancak her geçen gün halkımız sağlıklı olmaktan, bizler de arzu ettiğimiz, inandığımız kaliteli sağlık hizmetinden uzaklaşıyoruz. Sağlık hizmetini ticaretin konusu olarak gören, sağlık değil hastalık üreten, pastadan daha fazlasını almak için tüm değerleri yerle yeksan eden çeteler üreten bir sağlık sisteminde bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı da sağlıklı kılamıyoruz. Bizleri yok sayan; eğitimimizi, uzmanlığımızı, meslek kimliğimizi, emeğimizi görmeyen; yasamızı, yönetmeliğimizi hiçe sayan; başka sağlık çalışanlarının da hemşirelik yaptığı, hemşirenin de görevi dışında işler yaptığı bir sistemde bizler sağlıklı kalamıyor, halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Kamu tedbirleri kapsamında saatlik planlamalarla işe çağırıldığımız ya da mesaimizin iptal edildiği, yüz binden fazla meslektaşımız atama beklerken, 24 saat aralıksız çalışmak zorunda bırakıldığımız, insani olmayan iş yükü altında ezildiğimiz, hiçbir derde derman olmayacak sayılarla atandığımız, özel sektöre, komik ücretlere mahkum bırakıldığımız, hastane ortamındaki kimyasal ajanlara karşı savunmasız bırakıldığımız, yeterince dinlenemediğimiz, beslenemediğimiz, şiddete karşı korunmadığımız iş yerlerinde bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. 300 kişilik sınıflarda eğitildiğimiz, eğitimimizde zorunluluk olan hastane uygulamalarımızın hastane yöneticilerin, klinik şeflerinin insafına bırakıldığı, hemşire olmayan, mesleği bilmeyen liyakatsiz hocalardan öğrendiklerimizle, hemşire olmayan mesleği bilmeyen yöneticilerle idare edilen, yeterince beslenemediğimiz, barınamadığımız okullarda aldığımız eğitimle bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Halkımızla bir araya gelerek, birlikte hastalıkları önlemek, sağlığı korumak ve geliştirmek için çalışarak en faydalı olacağımız halk sağlığı alanında dahi yok edilip, aile sağlığı çalışanı tanımlaması altında kimliksizleştiriliyoruz. Birlikte çalıştığımız aile hekimleri ile inşa edilen patron-çalışan denkleminde sıkışan, adeta şirket haline getirilen aile sağlığı merkezlerinde bizler, sağlıklı kalamıyor; halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Bizler ülkemizde, halkımıza hizmet etmek istiyor, insanca yaşamak için başka ülkelere göç etmeye bel bağlamak istemiyoruz. Bizler sağlıkla, insanca yaşamak ve sağlıkla insanca yaşatmak istiyoruz.’’

‘’MÜCADELE ETMEYE DAVET EDİYORUZ’’

Torun, ‘’Hemşireler olarak tüm halkımızı ve meslektaşlarımızı yanımızda olup birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz!’’ diyerek, hemşirelerin beklentilerini şöyle sıraladı;

‘’• Ekonomik kaygıların değil, insani kaygıların söz konusu olduğu,

• Karar merciilerince teşvik puanının, paranın değil, kaliteli sağlık hizmetinin tartışıldığı,

 • Nitelikli eğitimin, uzmanlığın, emeğin savunulduğu,

 • Hastalığın değil, sağlığın teşvik edildiği,

 • Hastanelerin ticarethane değil, şifahane olduğu,

 • Hastalıktan, hastadan, muayeneden, ameliyatlardan değil sağlıktan beslenen,

• İnsani ve mesleki değerlerin yozlaşmadığı, yozlaştırılmadığı,

• Sağlık emekçilerinin birbirleriyle, halkla karşı karşıya getirilmediği bir sağlık sistemi talep ediyoruz. “

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.