Koronavirüs Vücudumuzda Saklambaç Oynuyor

10.03.2022 - 14:50, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 1958+ kez okundu.
 

Koronavirüs Vücudumuzda Saklambaç Oynuyor

İngiltere'deki Bristol Üniversitesi ve Almanya'deki Planck Tıbbi Araştırma Enstitüsü'nden uluslararası bir ekip, Kovid-19'u farklı hücre tiplerinde nasıl evrimleşebileceği ve hastalığı geçiren kişilerde bağışıklığı nasıl adapte edebileceğiyle alakalı çalışma yaptı.

Bristol Üniversitesi'nden Profesör Imre Berger, "Devamlı değişen bir dizi varyant, dünya çapında hâkim olan Omicron ve daha fazlası orijinal virüsün yerini aldı." Varyantları analiz ettiklerini, enfekte olan hastaların analizlerinde mevcut virüsün şekil değiştirdiğini şaşırtıcı bir şekilde hastalardan alınan örneklerde küçük bir alt popülasyonun ortaya çıktığını söyledi. İncelemeler sonucunda bazı hücre tiplerinin ilk enfeksiyon dalgasına hâkim olan virüsten daha güçlü ve hızlı hasta edebildikleri görüldü.   BÖBREK VE DALAKTA SAKLANIYOR "BrisDelta" adı verilen çalışmanın başyazarı Dr. Kapil Gupta, "Sonuçlarımız kişinin vücudunda birkaç farklı virüs varyantına sahip olabileceğini gösterdi. Bu varyantlardan bazıları vücut baskın virüs tipine karşı savunma yapmakla meşgulken, saklanmak için böbrek ve dalağı seçiyor. Bu, hastalığa yakalananların Kovid-19'dan tamamen kurtulmasını zorlaştırabilir" açıklamasında bulundu. Yapılan bu araştırma, Kovid-19 vücutta sanıldığının tersine daha çok kalabildiği gösterdi. İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ağaçfidan, Kovid-19 vücutta kalabildiğini bu durumun diğer virüslerde de görülebildiğini söyledi. Kovid-19 HIV, HPV virüsü gibi vücutta kalabileceğini paylaşan ve yapılan araştırmaların bir ön çalışma olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ağaçfidan, Kovid-19 saklanmasıyla alakalı daha çok veri ve çalışmaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi.   HEPSİNİ İNCELEYEREK GÖRÜYORUZ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş bakteri, parazit, maya hücreleri gibi mikroorganizmaların çok değişik şekilde hastalıklara sebep olabileceğini söyledi. Çocukken suçiçeği geçiren birinin yıllar sonra zona çıkarabileceğini ve Hepatit geçiren birinin ilerleyen yıllarda siroza ve karaciğer kanserine yakalanabilmesinin mümkün olduğunu örnek verdi. Bu mikroorganizmalar özellikle vücut direncinin düştüğü, bağışıklık sistemi zayıfladığı durumlarda aktive hale geliyor. Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, Kovid-19 60-70 yıldır bilindiğini belirterek bu virüsün hayvanlarda ishale ve akciğerlerde hasara yol açtığını paylaştı. Kovid-19 mutasyona uğrayarak önce SARS olarak gündeme geldiğini, hatta bunun da gizemli zatürre olarak tanımlandığının altını çizdi.   Kovid-19'un başlangıçta akciğerlerde görüldüğünü, “İncelemeler sonucunda sadece akciğerde değil, birçok organda hasar yaptığını gördük. ACE2 reseptörleri aracılığıyla spike proteinleri bir hücreye bağlanıyor ve çoğalıyor, belirli çoğalmadan sonra da hastalık oluşuyor” Kovid-19'a yakalanan hastaların mide-bağırsak, tat-koku kaybı, böbrek, kas-eklem şikayetleriyle, nörolojik bulgularla geldiğini söyledi. ACE2 reseptörlerinin bir çok organda mevcut olduğunu ve bu yolla Kovid-19'u bir çok sistemde hasar yarattığını yineleyen Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Bu reseptörlerin ne kadarı etkili oluyor, ne kadar tutulum oluyor, bunların hepsi enfeksiyondan sonra ortadan kayboluyor mu sorularının cevabını histopatolojik ve mikrobiyolojik incelemelerle verebiliyoruz.”   Yapılan gözlemlere göre başlangıçta virüsün vücuttan atıldığını düşünen uzmanlar, ilerleyen süreçte her vakada iyileşme olmadığını gördü.“Düşüncelerimiz kişi hasta olup ya mücadeleye devam eder, virüse karşı bağışıklık kazanır ve virüs vücuttan atılır ya da etkisi sonucunda sitokin firtınası dediğimiz olay gerçekleşirse akciğerler, böbrek etkilenir ve hasta kaybedilir şeklindeydi."   3-4 KEZ KORONAVİRÜS GEÇİRENLER VAR İlerleyen zamanda hastalık hiçbir bulgu görülmeden asemptomatik olarak da geçirilebiliyor. Virüsün vücuttan atılma sürecinin aylarca sürebildiğini belirterek, "Bizim hastalarımızın içinde 3-4 defa Kovid-19 geçirenler var. Son çalışmalar gösterdi ki hastalığı ağır ya da hafif geçirmek fark etmeksizin hastalık vücutta uzun süre gizlenebiliyor. Bunlarla alakalı çalışmalar devam edecektir" Virüsten bir adım önde olmanın önemli olduğunu, bugüne kadar yapılan şeyin virüsün yolunu kapatmak olduğunu ama artık virüsün hangi mekanizmalarda etkili olacağını öngörerek hareket etmek gerektiğini söyledi. Bu ve bundan sonraki tüm virüsler için dikkatli olmaya ihtiyacımız olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, "Dünyayla barışık olmalı, gereksiz yere ilaç antibiyotik kullanmamalıyız. Suyu, havayı, toprağı dikkatli kullanmalı ve israf etmemeliyiz. Biz birlikte yaşayabilirsek ve aşırılıklardan kaçabilirsek doğamıza sahip çıkabilirsek yeni salgınları önleyebiliriz. Yoksa Kovid-19'dan daha tehlikeli olan salgınlarla karşılaşabiliriz."
İngiltere'deki Bristol Üniversitesi ve Almanya'deki Planck Tıbbi Araştırma Enstitüsü'nden uluslararası bir ekip, Kovid-19'u farklı hücre tiplerinde nasıl evrimleşebileceği ve hastalığı geçiren kişilerde bağışıklığı nasıl adapte edebileceğiyle alakalı çalışma yaptı.

Bristol Üniversitesi'nden Profesör Imre Berger, "Devamlı değişen bir dizi varyant, dünya çapında hâkim olan Omicron ve daha fazlası orijinal virüsün yerini aldı." Varyantları analiz ettiklerini, enfekte olan hastaların analizlerinde mevcut virüsün şekil değiştirdiğini şaşırtıcı bir şekilde hastalardan alınan örneklerde küçük bir alt popülasyonun ortaya çıktığını söyledi. İncelemeler sonucunda bazı hücre tiplerinin ilk enfeksiyon dalgasına hâkim olan virüsten daha güçlü ve hızlı hasta edebildikleri görüldü.

 

BÖBREK VE DALAKTA SAKLANIYOR

"BrisDelta" adı verilen çalışmanın başyazarı Dr. Kapil Gupta, "Sonuçlarımız kişinin vücudunda birkaç farklı virüs varyantına sahip olabileceğini gösterdi. Bu varyantlardan bazıları vücut baskın virüs tipine karşı savunma yapmakla meşgulken, saklanmak için böbrek ve dalağı seçiyor. Bu, hastalığa yakalananların Kovid-19'dan tamamen kurtulmasını zorlaştırabilir" açıklamasında bulundu. Yapılan bu araştırma, Kovid-19 vücutta sanıldığının tersine daha çok kalabildiği gösterdi. İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ağaçfidan, Kovid-19 vücutta kalabildiğini bu durumun diğer virüslerde de görülebildiğini söyledi. Kovid-19 HIV, HPV virüsü gibi vücutta kalabileceğini paylaşan ve yapılan araştırmaların bir ön çalışma olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ağaçfidan, Kovid-19 saklanmasıyla alakalı daha çok veri ve çalışmaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

 

HEPSİNİ İNCELEYEREK GÖRÜYORUZ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş bakteri, parazit, maya hücreleri gibi mikroorganizmaların çok değişik şekilde hastalıklara sebep olabileceğini söyledi. Çocukken suçiçeği geçiren birinin yıllar sonra zona çıkarabileceğini ve Hepatit geçiren birinin ilerleyen yıllarda siroza ve karaciğer kanserine yakalanabilmesinin mümkün olduğunu örnek verdi. Bu mikroorganizmalar özellikle vücut direncinin düştüğü, bağışıklık sistemi zayıfladığı durumlarda aktive hale geliyor. Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, Kovid-19 60-70 yıldır bilindiğini belirterek bu virüsün hayvanlarda ishale ve akciğerlerde hasara yol açtığını paylaştı. Kovid-19 mutasyona uğrayarak önce SARS olarak gündeme geldiğini, hatta bunun da gizemli zatürre olarak tanımlandığının altını çizdi.

 

Kovid-19'un başlangıçta akciğerlerde görüldüğünü, “İncelemeler sonucunda sadece akciğerde değil, birçok organda hasar yaptığını gördük. ACE2 reseptörleri aracılığıyla spike proteinleri bir hücreye bağlanıyor ve çoğalıyor, belirli çoğalmadan sonra da hastalık oluşuyor” Kovid-19'a yakalanan hastaların mide-bağırsak, tat-koku kaybı, böbrek, kas-eklem şikayetleriyle, nörolojik bulgularla geldiğini söyledi. ACE2 reseptörlerinin bir çok organda mevcut olduğunu ve bu yolla Kovid-19'u bir çok sistemde hasar yarattığını yineleyen Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Bu reseptörlerin ne kadarı etkili oluyor, ne kadar tutulum oluyor, bunların hepsi enfeksiyondan sonra ortadan kayboluyor mu sorularının cevabını histopatolojik ve mikrobiyolojik incelemelerle verebiliyoruz.”

 

Yapılan gözlemlere göre başlangıçta virüsün vücuttan atıldığını düşünen uzmanlar, ilerleyen süreçte her vakada iyileşme olmadığını gördü.“Düşüncelerimiz kişi hasta olup ya mücadeleye devam eder, virüse karşı bağışıklık kazanır ve virüs vücuttan atılır ya da etkisi sonucunda sitokin firtınası dediğimiz olay gerçekleşirse akciğerler, böbrek etkilenir ve hasta kaybedilir şeklindeydi."

 

3-4 KEZ KORONAVİRÜS GEÇİRENLER VAR

İlerleyen zamanda hastalık hiçbir bulgu görülmeden asemptomatik olarak da geçirilebiliyor. Virüsün vücuttan atılma sürecinin aylarca sürebildiğini belirterek, "Bizim hastalarımızın içinde 3-4 defa Kovid-19 geçirenler var. Son çalışmalar gösterdi ki hastalığı ağır ya da hafif geçirmek fark etmeksizin hastalık vücutta uzun süre gizlenebiliyor. Bunlarla alakalı çalışmalar devam edecektir" Virüsten bir adım önde olmanın önemli olduğunu, bugüne kadar yapılan şeyin virüsün yolunu kapatmak olduğunu ama artık virüsün hangi mekanizmalarda etkili olacağını öngörerek hareket etmek gerektiğini söyledi. Bu ve bundan sonraki tüm virüsler için dikkatli olmaya ihtiyacımız olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, "Dünyayla barışık olmalı, gereksiz yere ilaç antibiyotik kullanmamalıyız. Suyu, havayı, toprağı dikkatli kullanmalı ve israf etmemeliyiz. Biz birlikte yaşayabilirsek ve aşırılıklardan kaçabilirsek doğamıza sahip çıkabilirsek yeni salgınları önleyebiliriz. Yoksa Kovid-19'dan daha tehlikeli olan salgınlarla karşılaşabiliriz."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.