Kadim Bir Meditasyon yöntemi: Çember Kurmak
Kadim Bir Meditasyon yöntemi: Çember Kurmak
İnsanlığın varoluşundan bu yana çember kurmak her zaman hayatın içinde olan bir olgu. Çoğu kez
farkında olmadan bir çemberin parçası olur, onun bütünleştirici ve paylaştırıcı gücünden yararlanırız.
Çocukken “yağ satarım bal batarım” oynarken bir çemberin parçası olduğunuzu hatırladığınız mı? Ya
da yer sofralarında yuvarlak bir sini etrafında toplandığımızı… Halay çekerken, horon teperken,
kurşun dökerken, kına gecesinde gelinin etrafında dönerken farkında olmadan hep bir çemberin
halkası oluruz. Gökyüzüne baktığımız zaman gezegenler güneşin etrafında çember oluşturur. Galaksi,
Samanyolu hep çember ya da daire şeklindedir. Peki bunların hepsi bir tesadüften mi ibaret? Yoksa
çember kurmanın bir etkisi ve gücü mü var?
Sosyolog ve Aile Danışmanı Gülşen Kazgın, kadim bir öğreti olan çember kurma geleneğini günümüze
taşıyan isimlerden. Kendisi aynı zamanda bir çember kolaylaştırıcısı. Çember kolaylaştırıcısı; belli
amaçlar ve kurallar dahilinde insan çemberi oluşturmayı bilen uygulayıcılara deniyor. Yurt dışında ve
ülkemizde çember kolaylaştırıcısı olma eğitimleri bile var.
Çemberin bir tedavi yöntemi ya da terapi şekli olmadığını kaydeden Gülşen Kazgın, “Çember kurmak,
sözel kültürle günümüze aktarılan, atadan gelen geleneksel bir yöntem. Atalarımız çember kurmanın
etkisini ve gücünü binlerce yıl önce keşfetmişler. Biz bugün bu kadim bilgiden yararlanıyoruz. İnsanları
güvenli bir alanda tutarak bu çemberde kendini rahatça iade edebilmesine katkı sunuyoruz. Çemberin
bir iyileştirme iddiası yoktur ama iyi bir sağaltım yapar, rahatlamanızı sağlar. Çünkü çemberde
duygularınızı, düşüncelerinizi ifade edersiniz, sese dökersiniz” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.