AY YILDIZIN GENÇLERİ BULUŞTU

Cengiz Holding, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda uluslararası başarı kazanmış çocuklarımıza sağladığı eğitim desteğinin ardından bu kez 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı haftasında, başarıları yurt dışına taşmış gençlerimizi destekleme kararı aldı.  Güreşten, eskrime, binicilikten atletizme kadar çeşitli spor dallarında tüm imkânsızlıkları aşarak ülkemizin bayrağını uluslararası yarışmalarda birincilikler ve madalyalar kazanarak dalgalandırmış gençler, Cengiz Holding’in başlattığı “Ay Yıldızın Gençleri” projesinde bir araya geldi. Azimle ve inançla uluslararası alanda elde ettikleri başarıları 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Ata’larına armağan eden gençlerimiz, başarıyı hedefleyen sayısız yeni isimlere de ilham olmaya devam edecekler.  Başarılarıyla dünyaya meydan okuyan yetenekli gençler, Atatürk’ün , “Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum” sözünü kanıtlarcasına, Türkiye’ye “Daha iyisini yapacağım ve ülkemizi gururlandıracağım” sözü veriyorlar.    Hedef Yeni Başarı Hikâyeleri  Dünya çapında birincilikler kazanan 4 yetenekli gençle başlatılan Ay Yıldızın Gençleri sosyal sorumluluk projesi, yeni başarı hikâyelerinin izinden gidecek. Proje kapsamında, Cengiz Holding tarafından uluslararası ölçekte başarı kazanmış çocuklara maddi ve manevi destek sağlanacak. Cengiz Holding, gençlerimizin profesyonel sporculuk hayatlarında onların gayretlerine en yakın destekçileri olacak.   ‘’Ay Yıldızın Gençleri’’ Kimdir?   Gülcan Palavan (Atletizm)  Olimpiyat Ateşiyle Yanan, Ardahan’lı Bir Çoban Kızı    Ardahan/ın Göle ilçesi Samandöken köyünden çıkıp karşılaştığı tüm imkânsızlıklara rağmen bugün olimpiyatlarda madalya alma hedefiyle gece gündüz çalışan Gülcan Palavan’ın hayatı kelimenin tam anlamıyla bir başarı hikâyesi… Tamamen başarıya odaklanan Gülcan’a, hayat hikâyesini sorduğunuzda, “10 yaşımda spora başladım. Türkiye’de birçok derecem oldu. 2015’de Bulgaristan’da Dünya Yıldızlar Dağ Yarışmasında 3. oldum. 7 kardeşiz, ben  5. sıradayım. Tek hedefim 2024 olimpiyatları ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek ve daha çok başarı elde etmek. Babam çoban, annem ev hanımı aileme yük olmamak için hem çalışıyorum, hem koşuyorum. Boş kalan zamanımda üniversite sınavına hazırlanıyorum” diyebilecek kadar mütevazı.     Dağ Kros yarışlarına katılan milli atlet Gülcan Palavan, ilkokul beşinci sınıfta, okulda düzenlenen ve kara lastikle girdiği koşu yarışlarında dikkati çekti ve atletizme yönlendirildi. Çok sayıda ilde müsabakalara katılan ve bütün yarışlardan dereceyle dönen Palavan, son olarak 2015 yılında, Bulgaristan'da düzenlenen 'Dünya Dağ Kros Yıldızlar Kategorisi'nde dünya üçüncüsü oldu. Genç Atlet, dünya üçüncülüğünü sakat koluyla koşarak kazandı. Ve o günü şu sözlerle anlattı: “Yarış çok heyecan vericiydi ama yarışa giderken benim kolum sakattı. Ağrı bandı takarak 10 km dağ koşusunda yarıştım ve orada üçüncü oldum. Sakat olmasaydım belki de şampiyon olabilirdim.”    Gülcan Palavan’ın hayatı baştan sona azimle dolu. Yokluklar içinde yılmadan, yorulmadan başarıya koşuyor ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Bugüne kadar çok sayıda yarışta koştum. Liseden mezun olduktan sonra ise hem çalışmam hem de antrenmanlara hazırlanmam gerekiyordu. Ben de öyle yaptım. Her sabah erkenden kalkarak, ailemle birlikte ahırdaki hayvanlara yem ve su veriyordum, sonrasında ise eşofmanlarımı giyip Göle ilçe merkezine kadar 13 km'lik yolu koşuyordum. Bir restoranda garsonluk yaparken diğer yandan da üniversite sınavlarına hazırlanmam gerekiyordu.”   Madalyalarını Öğretmenlerine Hediye Etti   Halen İstanbul’da güç koşullarda da olsa antrenmanlarını aksatmayan, ailesine yük olmamak için çeşitli işlerde çalışan Gülcan Palavan başarısındaki tek sırrın durmadan çalışmak olduğunu söylüyor:   “Hiç yılmadan çalışıyorum senelerdir. Kaç madalya kazandım bugüne kadar bilmiyorum hatta çoğunu öğretmenlerime ve arkadaşlarıma hediye ettim. Bir yandan da artık hayatı öğrendim ve zorlukları öğrendim. Şimdi de her gün bu engelleri aşmak için neler yapmam gerektiğini öğreniyorum.”   Aleyna Ertürk (Eskrim)  Eskrimde Türkiye’nin Gururu   2005 yılında Ankara’da doğan Aleyna Ertürk’ün spor yaşantısı 10 yaşında Ankara Epe Okulunda başladı. Aleyna’nın eskrim sporuna olan yeteneği hocaları tarafından fark edilince haftalık 4 günlük antrenmanını 7 güne çıkardı. Bu tarihten sonra 5 yıl içerisinde Minikler Klasmanında olmasına rağmen kendinden 3-4 yaş büyük yıldız klasmanı, hatta 6-7 yaş büyük Gençler klasmanında madalyalar almaya başladı. Milli sporcu Aleyna Ertürk bugün, U17 Klasmanında 1.,  Gençler Klasmanında 1., Büyükler klasmanında da 1. sıradadır. En son 24-25 Ocak 2020 tarihinde Tunus’ta düzenlenen Akdeniz Şampiyonasında Yıldızlar Epe kategorisinde Akdeniz şampiyonu, Gençler Epe kategorisinde ise Akdeniz üçüncüsü oldu.   Bu yıl Mısır Kahire’de düzenlenen Yıldız Epe Dünya şampiyonasında dünya 6. sı olmayı başardı. Kendisine sorulduğunda hedefinin “Avrupa ve Dünya şampiyonu olmak ardından da Olimpiyatlarda Ülkemizi temsil etmek olduğunu”  söylüyor. Aleyna Ertürk’ün halen çok sayıda Türkiye şampiyonluğu ve birincilikleri ile 40’dan fazla derece ve madalyası bulunuyor.  Taha Yedikardeş (Binicilik) Ailesinde Herkes Binici    2002 Bursa doğumlu Taha Yedikardeş,  baba, abla ve annesinin ailece yaptığı binicilik sporuna daha 3 yaşındayken başladı. Katıldığı birçok ulusal ve uluslararası yarışta Türkiye’yi, ablası Serra Yedikardeş’le birlikte temsil etti.  10 yaşına kadar bindiği ponylerle, 6 yaşında yarış koşmaya başladı. Bu süre içerisinde, bir Türkiye Şampiyonluğu ve ikinciliği elde etti. 2014 yılında, 12 yaşındayken, İtalya’da gerçekleşen Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi yıldızlar kategorisinde temsil etmek üzere, milli takıma seçildi. 2016’da sezonu Türkiye Şampiyonluğuyla açarak, o sene katıldığı birçok uluslararası müsabakada dereceler aldı.    Aynı senenin Eylül ayında Romanya’da gerçekleşen Balkan Şampiyonasında Yıldızlar Türk takımıyla Balkan Şampiyonu oldu. 2019’da Türkiye Şampiyonasında Türkiye ikincisi oldu. İstanbul’da gerçekleşen Balkan Şampiyonasında gençler kategorisinde hem bireysel hem takımla Balkan ikinciliği elde etti. 2020’de yaşı küçük olmasına rağmen Usta kategorisine geçerek Ustalar Türkiye Şampiyonasında dördüncü oldu. Bunun ardından Türkiye’de yılın en iyi ikinci sporcusu seçildi. Temmuz ayında Portekiz’de gerçekleşecek Avrupa Şampiyonasında ülkemizi ilk kez Genç Yetişkin kategorisinde ve Yunanistan’da gerçekleşecek World Cup’da, Ustalar takımında temsil etmeyi hedefliyor.   Hamza Bakır (Güreş) Güreşte Türkiye’nin Olimpiyat Umudu   Muhammet Hamza Bakır 2001 senesinde Gaziantep’te doğdu. Sporcu bir aileden gelmesi sebebiyle sporla tanışması erken oldu.10 yaşındayken başlayan spor hayatına halen devam ediyor. “Zorlu spor hayatımda inişler çıkışlar oldu her daim pes etmeden hedefime doğru ilerledim” diyen Hamza Bakır, “Bunların en zoru da 2017 de dizimden sakatlanmam oldu. Bu sakatlık benim hayatımda dönüm noktası oldu. Bu sakatlıktan sonra Güreşe dört elle sarılıp vücudumu toparlayıp antrenmanlara devam ettim” sözleriyle anlatıyor spora olan düşkünlüğünü ve azmini.   Atlattığı sakatlıktan sonraki sene Yıldızlarda Avrupa Şampiyonluğu ardından o senenin devamında güreşte Dünya Şampiyonluğu kazandı. 2019 senesinde Gençler kategorisinde 2. kere Avrupa şampiyonluğuna ulaştı. Ardından Dünya üçüncüsü oldu.  Yurt içi ve Yurt dışında birçok turnuvalarda çeşitli madalya ve başarılar elde etti. Spor hayatına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden Hamza Bakır yüksek öğrenimini İstanbul Aydın Üniversitesinde sürdürüyor.