“Ankara'yı Ankara Yapan Yapılar” Geleceğin Mimarlarına İlham Veriyor

Cumhuriyet'in başkenti Ankara, yalnızca siyasi değil; Aynı zamanda mimari bir hafıza mekanı olarak da Türkiye'nin modernleşme serüvenine ışık düzenlemeye devam ediyor. Aura Design Studio'nun kurucusu Mimar Filiz Cingi Yurdakul, “Ankara'yı Ankara Yapan Yapılar: Geleceğin Mimarisine İlham Olanlar” değerlendirmesinde, başkentin simgesel yapılarının yalnızca estetik değer taşımadığını, aynı zamanda Cumhuriyet'in kurucu ideallerini de yansıttığını vurguladı. Ankara'yı anlamanın yolunu, onun yapılarını okumaktan geçtiğini söyleyen Yurdakul “Ankara Garı'nın giriş holündeki görkem, yalnızca bir ulaşım merkezi giriş yapısı olmak öte, bir dönemin modernliğin, sadeliğin görkemini göstermek istemesidir. Birinci Türkiye Büyük Meclisi Binası ise sade taş cepheleriyle genç Cumhuriyet'in hareket ettiğini. Çankaya Köşkü ve Pembe Köşk mimari arada olsa da yerdeyken birdir. Sivil mimarinin tarih ile nasıl iç içe geçebileceğini gösterir. 1950 "Modernleşmenin önemli örneklerinden Emek İşhanı, Mimar Enver Tokyay'ın tarihsel biçimlenen bir mimari anlayışı yansıtırken; Halk Bankası Genel Müdürlük Binası, Karum, Bilkent Üniversitesi, Or-An Yerleşkesi, TBMM Camisi ve Ankara Tenis Kulübü gibi yapılar da dönemsel sosyal, ekonomik ve kültürel dönüşümün mimari üzerinden belgelemektedir " dedi. “Bugünün mimarları bu yapılarla yüzleşmeden yola çıkamaz. Ankara'da mimar olmak, yalnızca teknik bir beceri değil; geleneksel ve kültürel bir sorumluluk üstlenmektir.” diyen Yurdakul sözlerine şöyle devam etti: " Basit ve fonksiyonel yapılar kadar, sıralanan yerleşim dokuları da mimari hafızanın değerli parçalarıdır. Bu yerde, öğrencilik yıllarımı yaşadığım ODTÜ Kampüsü özellikle vurgulanır: Behruz ve Altuğ Çinici'nin tasarladığı “Modernist planlama ile planlama mimarlığını birlikte düşünmeyi başaran ODTÜ kampusu, Türkiye'de mimarlık eğitimi ve uygulamana yön veren bir örnektir. Öte yandan, Hamamönü, Kale iklimi ve Hacettepe yamaçlarında yer alan geleneksel yerleşim alanları, geçmişin yaşama kültürünü bugüne taşıyan birer canlı laboratuarda toplanır. Avlulu ev tipolojisi, cumbalı cepheler ve sokakla doğrudan ilişki kuran mekânsal kurgular; Bugünün genç mimarlarına yönelik insanda tasarımın anlatılmasıdır.” Yurdakul, başlıkları şöyle noktaladı: "Ankara'da geçmişle gelecek, ideal gerçeklikle aynı caddeyi paylaşır. Genç mimarlara çağrım net: Haritalardan değil, hikayelerden öğrenir. Çünkü bu şehirdeki onun yapısı bir işlevsel değil; bir fikir, bir vizyon taşır."