SAADET PARTİSİ ADANA İL BAŞKANI MUSA AHMET KAYA AÇIKLAMA YAPTI.

SİYASET 23.08.2021 - 13:32, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 2035+ kez okundu.
 

SAADET PARTİSİ ADANA İL BAŞKANI MUSA AHMET KAYA AÇIKLAMA YAPTI.

Bugün Adana’mızın Yüreğir ilçesinde hem ülkemizin gıda ihtiyacını karşılayan hem de ihracatımıza ciddi katkı sağlayan emektar çiftçilerimiz ile bir araya geldik. Çiftçilerimiz ile dertleştik, onları dinledik. Ve narenciye özelinde olmak üzere tarım ile alakalı değineceğimiz bazı konu başlıkları belirledik. Öncelikle ifade etmek istiyorum ki biz Saadet Partisi olarak her yerde ve her zaman tarım konusunu sürekli birinci mesele olarak ele aldık. Verimli toprakları ile Adana’mızın ve ülkemizin büyük oranda yükünü göğüsleyen Adanalı çiftçilerimizin yükü daha fazla artırılmamalı, gerekli destekler sağlanmalıdır. Üretim aşamasından pazarlama noktasına kadar çiftçilerimiz kendilerini yalnız hissetmemelidir. Bilindiği gibi Akdeniz Meyve Sineği turunçgillerin en tehlikeli ana zararlısıdır. Bu minvalde çiftçilerimiz narenciye ve diğer meyve bahçelerinde Akdeniz Meyve Sineği zararlısına karşı kendi imkânları ile mücadele vermektedirler. Ancak burada önemli olan husus şudur; Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele eş zamanlı ve toplu şekilde yapılmalıdır. Burada Tarım Müdürlükleri ve Ziraat Odalarının hem çitçilerimizi kapsamlı şekilde yönlendirmesi hem de doğru ilaçlama konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yanlış ya da eksik ilaçlama söz konusu olursa bu durum bölge çiftçilerini de olumsuz etkilemektedir. Bu konuda en doğru çözüm yetkililer tarafından yapılacak koordineli mücadeledir. Çiftçimizin derdi maalesef sadece bu konu ile son bulmuyor. Ülkemizin kötü ekonomik gidişatının reçetesini hepimiz mutfaklarımızda bizzat yaşıyoruz. Gıda fiyatlarına gelen zamlar sık sık gündeme geldi ancak bu zamlara paralel olarak ilaç fiyatlarındaki artış maalesef gündeme çok fazla giremedi. Bazı zirai ilaç fiyatlarının 100 arttığı görülüyor. Bunun yanında gübre ve mazot fiyatları da çiftçimizin belini büken diğer kalemler. Maalesef çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını alamamanın yanında maliyetlerini bile karşılayamamaktadır. Hem gıda ihtiyaçlarımızı eksiksiz tamamlayabilmek, hem ihracata katkı sağlamak hem de çiftçimizin geçimini rahat karşılayabileceği bir gelir elde etmesi için bizim bu konuda ki tavsiyemiz çiftçimizin gider kalemlerinden vergi alınmamasıdır. Böylelikle çiftçimiz rahat bir nefes alacaktır ve tarıma olan ilgi de artacaktır. Şunu unutmayalım ki ülkemizin birinci gelişim kaynağı tarımdır ve tarıma yönelik olumlu politikaların sonucu kısa sürede kendini gösterecektir. Buradan iktidara sesleniyorum; 2006 yılında ‘Milli gelirin en az yüzde 1’i oranında çiftçiye destek verilir’ kanun maddesini siz getirdiniz ama 2006 yılından bu yana hiçbir zaman bu kanun maddesini uygulamadınız. 2020 yılında bütçe ve millî gelir düşünüldüğünde çiftçilerimize 41 milyar lira verilmesi gerekirdi ancak sadece 22 milyar lira destek verildi. Sormak istiyoruz; çiftçimizin kanunen hakkı olan bu destekler neden verilmiyor veya nerelere veriliyor? Maalesef çiftçimiz bu desteği alamayınca bankalara borçlanma yoluna gidiyor ya da üzülerek ifade ediyorum çiftçilik yapmayı bırakıyor. Çiftçinin elinden tutması gereken Ziraat Bankası aslî görevine dönmeli ve çiftçimize faizsiz kredi vermelidir. Yetkililerden talebimiz; çiftçilerin hakkı olan desteğin eksiksiz verilmesi ve tarım alanında üretimi, kaliteyi artıracak politikaların geliştirilmesidir. Adanalı çiftçimiz kendisini asla yalnız hissetmesin ve bilsin ki tarım alanında yaşanan her sorunda Saadet Partisi çiftçinin yanında olmaya ve sorunları gündeme getirmeye devam edecektir.

Bugün Adana’mızın Yüreğir ilçesinde hem ülkemizin gıda ihtiyacını karşılayan hem de ihracatımıza
ciddi katkı sağlayan emektar çiftçilerimiz ile bir araya geldik. Çiftçilerimiz ile dertleştik, onları dinledik.
Ve narenciye özelinde olmak üzere tarım ile alakalı değineceğimiz bazı konu başlıkları belirledik.
Öncelikle ifade etmek istiyorum ki biz Saadet Partisi olarak her yerde ve her zaman tarım konusunu
sürekli birinci mesele olarak ele aldık.
Verimli toprakları ile Adana’mızın ve ülkemizin büyük oranda yükünü göğüsleyen Adanalı
çiftçilerimizin yükü daha fazla artırılmamalı, gerekli destekler sağlanmalıdır. Üretim aşamasından
pazarlama noktasına kadar çiftçilerimiz kendilerini yalnız hissetmemelidir. Bilindiği gibi Akdeniz
Meyve Sineği turunçgillerin en tehlikeli ana zararlısıdır. Bu minvalde çiftçilerimiz narenciye ve diğer
meyve bahçelerinde Akdeniz Meyve Sineği zararlısına karşı kendi imkânları ile mücadele
vermektedirler. Ancak burada önemli olan husus şudur; Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele eş
zamanlı ve toplu şekilde yapılmalıdır. Burada Tarım Müdürlükleri ve Ziraat Odalarının hem
çitçilerimizi kapsamlı şekilde yönlendirmesi hem de doğru ilaçlama konusunda bilgilendirmesi
gerekmektedir. Aksi takdirde yanlış ya da eksik ilaçlama söz konusu olursa bu durum bölge çiftçilerini
de olumsuz etkilemektedir. Bu konuda en doğru çözüm yetkililer tarafından yapılacak koordineli
mücadeledir.
Çiftçimizin derdi maalesef sadece bu konu ile son bulmuyor. Ülkemizin kötü ekonomik gidişatının
reçetesini hepimiz mutfaklarımızda bizzat yaşıyoruz. Gıda fiyatlarına gelen zamlar sık sık gündeme
geldi ancak bu zamlara paralel olarak ilaç fiyatlarındaki artış maalesef gündeme çok fazla giremedi.
Bazı zirai ilaç fiyatlarının 100 arttığı görülüyor. Bunun yanında gübre ve mazot fiyatları da
çiftçimizin belini büken diğer kalemler. Maalesef çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını alamamanın
yanında maliyetlerini bile karşılayamamaktadır. Hem gıda ihtiyaçlarımızı eksiksiz tamamlayabilmek,
hem ihracata katkı sağlamak hem de çiftçimizin geçimini rahat karşılayabileceği bir gelir elde etmesi
için bizim bu konuda ki tavsiyemiz çiftçimizin gider kalemlerinden vergi alınmamasıdır.
Böylelikle çiftçimiz rahat bir nefes alacaktır ve tarıma olan ilgi de artacaktır. Şunu unutmayalım ki
ülkemizin birinci gelişim kaynağı tarımdır ve tarıma yönelik olumlu politikaların sonucu kısa sürede
kendini gösterecektir. Buradan iktidara sesleniyorum; 2006 yılında ‘Milli gelirin en az yüzde 1’i
oranında çiftçiye destek verilir’ kanun maddesini siz getirdiniz ama 2006 yılından bu yana hiçbir
zaman bu kanun maddesini uygulamadınız. 2020 yılında bütçe ve millî gelir düşünüldüğünde
çiftçilerimize 41 milyar lira verilmesi gerekirdi ancak sadece 22 milyar lira destek verildi. Sormak
istiyoruz; çiftçimizin kanunen hakkı olan bu destekler neden verilmiyor veya nerelere veriliyor?
Maalesef çiftçimiz bu desteği alamayınca bankalara borçlanma yoluna gidiyor ya da üzülerek ifade
ediyorum çiftçilik yapmayı bırakıyor. Çiftçinin elinden tutması gereken Ziraat Bankası aslî görevine
dönmeli ve çiftçimize faizsiz kredi vermelidir. Yetkililerden talebimiz; çiftçilerin hakkı olan desteğin
eksiksiz verilmesi ve tarım alanında üretimi, kaliteyi artıracak politikaların geliştirilmesidir.
Adanalı çiftçimiz kendisini asla yalnız hissetmesin ve bilsin ki tarım alanında yaşanan her sorunda
Saadet Partisi çiftçinin yanında olmaya ve sorunları gündeme getirmeye devam edecektir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.