MUĞLA SULARINA 60 BİN YAVRU BALIK BIRAKILDI

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak’ın ev sahipliğinde Ula İlçesi Akyaka Mahallesi’nde gerçekleştirilen Dünya Balıkçılık Haftası etkinliğinde renkli görüntüler yaşandı. Akyaka Deniz Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Mehmet Gümüş’e ait teknede düzenlenen etkinliğe; AK Parti Milletvekili Yelde Erol Gökcan, MSKÜ Rektörü Prof.Dr. Turhan Kaçar, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, Ula Belediye Başkanı Özay Türkler, Ak Parti İl Başkanı Kadem Mete, MHP İl Başkanı Mehmet Korkmaz, MUTSO Başkanı Bülent Karakuş, il ve ilçe protokolünden kurum amirleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, il ve ilçe müdür ve personeli, balıkçılar ve Gençlik Spor İl Müdürlüğünden gönüllü öğrenciler katıldı. Deniz üzerinde gerçekleştirilen kutlama programı S.S. Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Can Görgün’ün sunumu ile başladı. Denizleri korumanın en etkili yolunun, denizleri kirletmemekten geçtiğini belirten Görgün, küresel ısınma tehdidine karşı denizlerdeki av faaliyetlerinin ve avlanma yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ederek “Denizlerimizi gelecek kuşaklara da miras bırakmak için üzerimize düşeni yapmalıyız” dedi. Ula Belediye Başkanı Özay Türkler de dip temizliğinin sürdürülebilir balıkçılık açısından önemine değinerek, etkinliğe emeği geçenlere teşekkür etti. Törende bir konuşma yapan Tarım İl Müdürü Barış Saylak, Muğla’nın sadece bir turizm ve tarım kenti değil, bir dünya mirası olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Bugün gelinen noktada son üç yılda çok şey yaşadık. Pandemi döneminde, gıda turizminin ne kadar önemli olduğunu yaşayarak gördük. Rusya-Ukrayna savaşında gıda tedarik zincirinde sıkıntılar yaşadık. Küresel iklim değişikliğinin sonuçlarını ise yaşamaya devam ediyoruz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen geldiğimiz noktada gelecek kuşaklara dünya mirası olarak bırakacağımız cennet vatanımızda, üzerimize vazife olmayan işleri de üstlendik. Muğla, bin 500 km sahil şeridi ile çok sayıda zorluğu da içinde barındıran bir cennet. Son yılarda ne yazık ki Kızıldeniz’den gelen gemilerin, denizlerdeki ısının, sıcaklığı artması, istilacı balık türlerinin varlığı, denizlerimizi tehdit eder duruma geldi. Ayrıca yıllardır yapılan düzensiz avcılık ve denizde kalan av araçlarının en verimli alanların üzerini kapatarak buraları çöle dönüştürmesi de ciddi sıkıntılar ortaya çıkardı.