HİKAYENİ DEĞİŞTİR, BEDENİN DEĞİŞSİN

YAŞAM 06.04.2022 - 06:02, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 1921+ kez okundu.
 

HİKAYENİ DEĞİŞTİR, BEDENİN DEĞİŞSİN

Wellbeing Uzmanı ve Chef Pelin Bozkurt Bilgiç, Vitalica Wellness" İşbirliği ile Le Meridien Bodrum Beach Resort'da sizi 3 GÜNLÜK kapsamlı bir WELLBEING KAMPI na bekliyor.

"Bütün hayatımız bir yığın alışkanlıklardan başka bir şey değildir’" der William James.   Dün kazandığımız alışkanlıklar aslında bugünü, yarını ve tüm geleceği tasarlar.  Peki, neden bilinçli ve dengeli beslenme ile yeni alışkanlıklarla bedenimizi iyileştirmekle başlamayalım?                  Eğer siz de, Hayır diyemiyor, Tercihleri sizin adınıza başkalarının yapmasını hayatınızdaki etkilerini sorguluyor, Tabağınızdaki yiyeceklerin nreden geldiğini merak ediyor, Ruhu beslemek için ne yemek ya da yememek gerektiğini düşünüyor, Kimi yiyecekleri yedikten sonra enerjinizin düştüğünü anlıyor,  Veya buna benzer konuları sorguluyor iseniz, artık hikayenizi değiştirmenin tam vakti gelmiş demektir. Değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu savunan Herakleitos’u, cildimiz 30 günde, hücrelerimiz 60 günde, iskeletimiz 3 ayda, bedenimiz ise 11 ayda kendini yenileyerek destekliyor. Düşünen varlık olan insanoğlu bu devinime tüm yaşamında ‘kendi’ni oluşturarak her daim içinde yer alıyor.                  Yaşıyoruz, her anı hissediyoruz ve her adımda deneyim kazanıyoruz. Yeni bir nefes, yeni bir heyecan, yeni bir mutluluk, yeni bir beden... Kendi hikâyemizi yazıyoruz tükenmez bir kalemle. Her hikâyede fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak tasarlıyoruz kendimizi ve her hikayenin izi kalıyor bedende ve zihnimizde...            Neden kimilerimiz hedeflediği f iziksel güzelliğe kavuşsa da kendini mutsuz hisseder?  Neden, kimileri toplumun güzellik algısının dışında olmasına rağmen kendiyle barışıktır?  Peki, neden tüm güzellik algılarına uyan biri yıldız gibi ışıldarken, ansızın yavaş yavaş silikleşmeye başlar veya nasıl olurda hiç tanımadığın birinin güzelliği kalbini ısıtmaya başlar?  Tüm benliğimiz ve f iziksel görünümümüz hikâyemizin bütünü ise, o zaman ne yapmalı? Hepimiz birey olarak, hayatımızda fiziksel ya da ruhsal değişimler istesek de güvenli alandan başımızı çıkaramıyor ve belki de her defasında adım atmak yerine erteliyoruz. Oysaki her şey bir adımla başlar. Tıpkı bir bebek gibi... İlk etapta korkarak, sendeleyerek, kendine hiç güvenmeden tam kalkacakken düşersin. Sonra yine kalkarsın, adım atarsın düşersin. Bir sonraki kalkışta ise kendine güvenerek büyük bir cesaretle adım atarsın. Bir adım daha, bir adım daha derken yürürsün ve koşmaya başlarsın. İlk adımla başladı koşmayı öğrenmek.  Neden ilk adımla kendimizin en iyi versiyonu olmayalım? Farkındalıkla atılan ilk adım, yaşam enerjimizin değişmesi için koca bir adımdır.  Beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte kişi- nin zihinsel düşünme yapısı, ruhsal yapısı ve fiziki görünümü değişmeye başlar. Beslenme dengemiz ve yediklerimiz adeta birer ışık olur, üzerimizde parıldar. Kaçmadan, direnerek ve tüm endişelerden arınarak yaşamın küçük bir alanında başlayan yeni alışkanlıklar, hayatın her alanına yansımaya başlar. Bireyin beslenme alışkanlıklarını düzenlemesiyle, bedenindeki sinyalleri kavramaya odaklanır. Bedenin, her daim verdiği farklı sinyaller algılanmadığı taktirde hastalık olarak kendini gösterirken;  yol gösterici sinyallere kulak verildiğinde tüm fonksiyonlar kendini ışık hüz- mesi olarak gösterir. Sadece beden değil, farkındalığın gelişimi ruhu ve zihin yapısını dinginliğe, üretime ulaşması için doğru bir yol göstericidir.  Ufak bir dokunuş ile hikâyemizi değiştirerek bedeni ve kendini tasarlamak, hiçbir zaman geç değildir. Deepak Chopra’nın dediği gibi “Hiç yapmaya vaktim yok dediğin zaman, en çok yapmaya ihti- yacın olduğu zamandır.”                     Beraber Işıldayacağımız 3 Gün!  Vitalica Wellness Bodrum’da üç günlük yolculuğumuzda beslenme yapımıza ruhumuz, aklımız, vicdanımızın gözüyle ele alacağız. Bir yandan ruhumuzun hafiflemesini sağlarken diğer yandan bedenimizi dinleyeceğiz.  Pelin Bozkurt Bilgiç’in katılımıyla gerçekleşecek olan programda bedenimizin verdiği sinyallere doğru yolculuğa çıkacağız. Bir dedektif in bir vakayı detaylı bir şekilde irdelemesi gibi, bedenimizin her hücresinden nasıl bilgi toplayacağımızı kavrayacağız. Beslenme dengesi oluştururken vücudun neye, neden sinyaller verdiğini ve daha fazlasını bedenimize eğilerek anlayacağız.                     Elif Dağdeviren ile beslenme etkinliğinde ise, vicdan ve dünya arasındaki ilişkiye odaklanarak beraber filmler seyredecek, değerlendirecek, sorumlulukları anlayacak ve beslenme sistemi yolculuğunda nasıl yollardan geçmemiz gerektiğini irdeleyeceğiz.                  Bu 3 günlük serüvende sadece bedenen değil ruhen de hafifleyerek hayata farklı perspektiften bakmanın faydalarını öğreneceğiz.                  
Wellbeing Uzmanı ve Chef Pelin Bozkurt Bilgiç, Vitalica Wellness" İşbirliği ile Le Meridien Bodrum Beach Resort'da sizi 3 GÜNLÜK kapsamlı bir WELLBEING KAMPI na bekliyor.

"Bütün hayatımız bir yığın alışkanlıklardan başka bir şey değildir’" der William James.  

Dün kazandığımız alışkanlıklar aslında bugünü, yarını ve tüm geleceği tasarlar. 

Peki, neden bilinçli ve dengeli beslenme ile yeni alışkanlıklarla bedenimizi iyileştirmekle başlamayalım?                 

Eğer siz de,
Hayır diyemiyor,
Tercihleri sizin adınıza başkalarının yapmasını hayatınızdaki etkilerini sorguluyor,
Tabağınızdaki yiyeceklerin nreden geldiğini merak ediyor,
Ruhu beslemek için ne yemek ya da yememek gerektiğini düşünüyor,
Kimi yiyecekleri yedikten sonra enerjinizin düştüğünü anlıyor,
 Veya buna benzer konuları sorguluyor iseniz, artık hikayenizi değiştirmenin tam vakti gelmiş demektir.

Değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu savunan Herakleitos’u, cildimiz 30 günde, hücrelerimiz 60 günde, iskeletimiz 3 ayda, bedenimiz ise 11 ayda kendini yenileyerek destekliyor. Düşünen varlık olan insanoğlu bu devinime tüm yaşamında ‘kendi’ni oluşturarak her daim içinde yer alıyor.                 

Yaşıyoruz, her anı hissediyoruz ve her adımda deneyim kazanıyoruz. Yeni bir nefes, yeni bir heyecan, yeni bir mutluluk, yeni bir beden... Kendi hikâyemizi yazıyoruz tükenmez bir kalemle. Her hikâyede fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak tasarlıyoruz kendimizi ve her hikayenin izi kalıyor bedende ve zihnimizde...           

Neden kimilerimiz hedeflediği f iziksel güzelliğe kavuşsa da kendini mutsuz hisseder? 

Neden, kimileri toplumun güzellik algısının dışında olmasına rağmen kendiyle barışıktır? 

Peki, neden tüm güzellik algılarına uyan biri yıldız gibi ışıldarken, ansızın yavaş yavaş silikleşmeye başlar veya nasıl olurda hiç tanımadığın birinin güzelliği kalbini ısıtmaya başlar? 

Tüm benliğimiz ve f iziksel görünümümüz hikâyemizin bütünü ise, o zaman ne yapmalı?

Hepimiz birey olarak, hayatımızda fiziksel ya da ruhsal değişimler istesek de güvenli alandan başımızı çıkaramıyor ve belki de her defasında adım atmak yerine erteliyoruz. Oysaki her şey bir adımla başlar. Tıpkı bir bebek gibi... İlk etapta korkarak, sendeleyerek, kendine hiç güvenmeden tam kalkacakken düşersin. Sonra yine kalkarsın, adım atarsın düşersin. Bir sonraki kalkışta ise kendine güvenerek büyük bir cesaretle adım atarsın. Bir adım daha, bir adım daha derken yürürsün ve koşmaya başlarsın. İlk adımla başladı koşmayı öğrenmek. 

Neden ilk adımla kendimizin en iyi versiyonu olmayalım? Farkındalıkla atılan ilk adım, yaşam enerjimizin değişmesi için koca bir adımdır. 

Beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte kişi- nin zihinsel düşünme yapısı, ruhsal yapısı ve fiziki görünümü değişmeye başlar. Beslenme dengemiz ve yediklerimiz adeta birer ışık olur, üzerimizde parıldar. Kaçmadan, direnerek ve tüm endişelerden arınarak yaşamın küçük bir alanında başlayan yeni alışkanlıklar, hayatın her alanına yansımaya başlar. Bireyin beslenme alışkanlıklarını düzenlemesiyle, bedenindeki sinyalleri kavramaya odaklanır. Bedenin, her daim verdiği farklı sinyaller algılanmadığı taktirde hastalık olarak kendini gösterirken;  yol gösterici sinyallere kulak verildiğinde tüm fonksiyonlar kendini ışık hüz- mesi olarak gösterir. Sadece beden değil, farkındalığın gelişimi ruhu ve zihin yapısını dinginliğe, üretime ulaşması için doğru bir yol göstericidir. 

Ufak bir dokunuş ile hikâyemizi değiştirerek bedeni ve kendini tasarlamak, hiçbir zaman geç değildir. Deepak Chopra’nın dediği gibi “Hiç yapmaya vaktim yok dediğin zaman, en çok yapmaya ihti- yacın olduğu zamandır.”                    

Beraber Işıldayacağımız 3 Gün! 

Vitalica Wellness Bodrum’da üç günlük yolculuğumuzda beslenme yapımıza ruhumuz, aklımız, vicdanımızın gözüyle ele alacağız. Bir yandan ruhumuzun hafiflemesini sağlarken diğer yandan bedenimizi dinleyeceğiz. 

Pelin Bozkurt Bilgiç’in katılımıyla gerçekleşecek olan programda bedenimizin verdiği sinyallere doğru yolculuğa çıkacağız. Bir dedektif in bir vakayı detaylı bir şekilde irdelemesi gibi, bedenimizin her hücresinden nasıl bilgi toplayacağımızı kavrayacağız. Beslenme dengesi oluştururken vücudun neye, neden sinyaller verdiğini ve daha fazlasını bedenimize eğilerek anlayacağız.                    

Elif Dağdeviren ile beslenme etkinliğinde ise, vicdan ve dünya arasındaki ilişkiye odaklanarak beraber filmler seyredecek, değerlendirecek, sorumlulukları anlayacak ve beslenme sistemi yolculuğunda nasıl yollardan geçmemiz gerektiğini irdeleyeceğiz.                 

Bu 3 günlük serüvende sadece bedenen değil ruhen de hafifleyerek hayata farklı perspektiften bakmanın faydalarını öğreneceğiz.                  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.