DEHB’li çocuklar beklenin altında performans gösterebilir

BİLİM 09.05.2023 - 07:03, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 1904+ kez okundu.
 

DEHB’li çocuklar beklenin altında performans gösterebilir

Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, ayrıca çevreden olumsuz tepkiler aldıklarını ve ‘yaramaz, uyumsuz, tembel’ gibi etiketlenmelere maruz kaldıklarına dikkat çekiyor. “Bu etiketlemeler çocukların özgüvenlerinin düşmesine ve kendilerini kötü görmelerine neden olur.” diyen Konuk aileleri uyarıyor: “Çocukların kendi ihtiyaçları ve çevresi arasında dengeli ilişkiler kurması ve sürdürmesi, sağlıklı gelişen bir benlik kavramı ile mümkündür.”

  Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’na sahip çocukların, eğitim ve sosyal hayatlarında ne gibi sorunlarla karşılaşabileceklerine dair açıklamalarda bulundu. Konuk, bu çocukların aileleri ve eğitimcilerinin çocuklara davranışlarına ilişkin de önerilerini sıraladı. Ders sayısı ve zorluk derecesinin artmasıyla performansta hızlı düşüş görülebilir Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) çocukların yaşam kalitelerine, gelişim seviyelerine, akademik hayatlarına ve sosyal ilişkilerine olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Okulda beklenenin altında performans gösterirler. Aynı zamanda zekadan bağımsız olarak çocuğun öğrenmesinde dikkatle ilgili yaşadıkları sorunlar derslerde öğrenmeyi de güçleştirir. Dikkat sorunu olan çocuk verilen yönergeleri tam anlayamaz ve dersi takip etmekte oldukça zorlanır. Benzer şekilde derslerinin, ödevlerinin başında saatlerce oturmalarına rağmen bir görevi yapmakta zorlandıkları için ödevini tamamlayamadan masadan kalkarlar. Unutkan ve dalgın olurlar. Sıklıkla ders araç gereçlerini, gündelik kullandığı eşyaları kaybederler. Ödev ve sorumlulukları konusunda uygun planlama yapamazlar, öncelikleri belirlemekte güçlük yaşarlar. Yaş ilerledikçe ders sayısı ve derslerin zorluk derecesinin artması ile akademik performansta hızlıca düşme görülebilir.” açıklamasında bulundu. Kurallara uymakta zorlandıkları için akranlarıyla sorunlar yaşayabilirler Hareketli ve dürtüsel olan çocukların ise dikkat sorunları eşlik etsin ya da etmesin sınıfta ders süresince oturmakta zorlandıkları ve sürekli hareket ihtiyacı duydukları için dersi takip edemeyeceklerini kaydeden Konuk, “Çok konuşup, hem kendilerinin hem de sınıftaki arkadaşlarının derse olan dikkatini bozabilirler. Sabırsızdırlar ve isteklerini bekletmekte, ertelemekte oldukça zorlanırlar. Arkadaşlarının oyunlarını böldükleri, düşünmeden hareket ettikleri ve kurallara uymakta zorluk yaşadıkları için akranlarıyla sıklıkla sorunlar yaşayabilirler.” dedi. “Etiketlemeler çocukların özgüvenlerinin düşmesine neden olur” Okul ortamında yaşanan bu tarz sorunların çocukları sadece akademik yönden olumsuz etkilemeyeceğinin altını çizen Konuk, “Sıklıkla çevreden olumsuz tepkiler almasına, sosyal ortamlardan dışlanmasına sebep olmakla birlikte ebeveynleri, öğretmenleri veya arkadaşları tarafından yaramaz, dalgın, sakar, uyumsuz, tembel gibi etiketlenmelere de maruz kalırlar. Bu etiketlemeler çocukların özgüvenlerinin düşmesine ve kendilerini kötü görmelerine neden olur. Oysa ki çocukların kendi ihtiyaçları ve çevresi arasında dengeli ilişkiler kurması ve sürdürmesi, sağlıklı gelişen bir benlik kavramı ile mümkündür.” şeklinde konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, ayrıca çevreden olumsuz tepkiler aldıklarını ve ‘yaramaz, uyumsuz, tembel’ gibi etiketlenmelere maruz kaldıklarına dikkat çekiyor. “Bu etiketlemeler çocukların özgüvenlerinin düşmesine ve kendilerini kötü görmelerine neden olur.” diyen Konuk aileleri uyarıyor: “Çocukların kendi ihtiyaçları ve çevresi arasında dengeli ilişkiler kurması ve sürdürmesi, sağlıklı gelişen bir benlik kavramı ile mümkündür.”

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’na sahip çocukların, eğitim ve sosyal hayatlarında ne gibi sorunlarla karşılaşabileceklerine dair açıklamalarda bulundu. Konuk, bu çocukların aileleri ve eğitimcilerinin çocuklara davranışlarına ilişkin de önerilerini sıraladı.

Ders sayısı ve zorluk derecesinin artmasıyla performansta hızlı düşüş görülebilir

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) çocukların yaşam kalitelerine, gelişim seviyelerine, akademik hayatlarına ve sosyal ilişkilerine olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Okulda beklenenin altında performans gösterirler. Aynı zamanda zekadan bağımsız olarak çocuğun öğrenmesinde dikkatle ilgili yaşadıkları sorunlar derslerde öğrenmeyi de güçleştirir. Dikkat sorunu olan çocuk verilen yönergeleri tam anlayamaz ve dersi takip etmekte oldukça zorlanır. Benzer şekilde derslerinin, ödevlerinin başında saatlerce oturmalarına rağmen bir görevi yapmakta zorlandıkları için ödevini tamamlayamadan masadan kalkarlar. Unutkan ve dalgın olurlar. Sıklıkla ders araç gereçlerini, gündelik kullandığı eşyaları kaybederler. Ödev ve sorumlulukları konusunda uygun planlama yapamazlar, öncelikleri belirlemekte güçlük yaşarlar. Yaş ilerledikçe ders sayısı ve derslerin zorluk derecesinin artması ile akademik performansta hızlıca düşme görülebilir.” açıklamasında bulundu.

Kurallara uymakta zorlandıkları için akranlarıyla sorunlar yaşayabilirler

Hareketli ve dürtüsel olan çocukların ise dikkat sorunları eşlik etsin ya da etmesin sınıfta ders süresince oturmakta zorlandıkları ve sürekli hareket ihtiyacı duydukları için dersi takip edemeyeceklerini kaydeden Konuk, “Çok konuşup, hem kendilerinin hem de sınıftaki arkadaşlarının derse olan dikkatini bozabilirler. Sabırsızdırlar ve isteklerini bekletmekte, ertelemekte oldukça zorlanırlar. Arkadaşlarının oyunlarını böldükleri, düşünmeden hareket ettikleri ve kurallara uymakta zorluk yaşadıkları için akranlarıyla sıklıkla sorunlar yaşayabilirler.” dedi.

“Etiketlemeler çocukların özgüvenlerinin düşmesine neden olur”

Okul ortamında yaşanan bu tarz sorunların çocukları sadece akademik yönden olumsuz etkilemeyeceğinin altını çizen Konuk, “Sıklıkla çevreden olumsuz tepkiler almasına, sosyal ortamlardan dışlanmasına sebep olmakla birlikte ebeveynleri, öğretmenleri veya arkadaşları tarafından yaramaz, dalgın, sakar, uyumsuz, tembel gibi etiketlenmelere de maruz kalırlar. Bu etiketlemeler çocukların özgüvenlerinin düşmesine ve kendilerini kötü görmelerine neden olur. Oysa ki çocukların kendi ihtiyaçları ve çevresi arasında dengeli ilişkiler kurması ve sürdürmesi, sağlıklı gelişen bir benlik kavramı ile mümkündür.” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.