Dayanışma Meclisi Türkiye'de medyanın durumunu konuştu

GÜNDEM 05.12.2020 - 16:57, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 1199+ kez okundu.
 

Dayanışma Meclisi Türkiye'de medyanın durumunu konuştu

Dayanışma Meclisi'nin gazeteci üyeleri Türkiye'de medyanın durumunu konuştu

soL TV'de cuma akşamları yayınlanan Dayanışma Meclisi Tartışıyor programında bu hafta Dayanışma Meclisi'nin gazeteci üyeleri Türkiye'de medyanın durumunu konuştu. Ceyda Karan moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayının konukları Barış Pehlivan, Enver Aysever ve Orhan Gökdemir idi. Dayanışma Meclisi dün bir de İletişim-Medya raporu yayınladı. Bu raporun konuşulmasıyla başlayan programda Ceyda Karan ilk sözü Orhan Gökdemir'e verdi. Gökdemir söze Türkiye'de basının tarihsel ilerleyişini anlatarak başladı ve özellikle 12 Eylül sonrası gittikçe gericileşen ve piyasalaşan bir medyanın var olduğuna, basın tarihini 12 Eylül ve 24 Ocak kararlarından bağımsız düşünemeyeceğimize vurgu yaptı. Doksanlı yıllarda özel televizyonlar ve radyolar ortaya çıktığında bir özgürlük ortamı geleceği düşünülüyordu diyen Gökdemir, bunun çok kısa bir zamanda televizyonların sahipleri tarafından bankalar, holdingler savaşına dönüştürüldüğünü söyledi. Gökdemir, medya patronlarının gazetecilik yapmak, halka gerçekleri anlatmak değil devletle işlerini yürütmekte bir araç olarak kullanmak olduğunu da ekledi.  Ardından söz alan Barış Pehlivan günümüz medya patronlarının iktidar, tarikat ve cemaatlerle ilişkilerinden bahsetti ve buralarda süregelen gerilimlerin medya kuruluşlarını ne şekilde etkilediği ve etkileyeceği yönünde değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'ın "bizim medyamız bizim sesimiz olmuyor" sözünü hatırlatan Pehlivan, bunun iktidar medyasının olaylara gazeteci gibi değil yandaşlık yapmak niyetiyle yaklaştığından kaynaklandığını söyledi ve AKP'lilerin dahi haber almak için kendilerini aradığını belirtti. Ceyda Karan sözü daha sonra Enver Aysever'e verdi. Aysever, Türkiye'de ana akım medyada muhaliflikten söz edilemeyeceğini söyledi ve burada yandaş ve daha az yandaş medyada vardır, dedi. Türkiye’de medyanın genel tavrının piyasa ekonomisine bağlı olduğunu söyleyen Aysever, muhalif medyada sözcülük yapan kimi isimlerin Erdoğan’ın sürdürdüğü piyasa ekonomisine, halkın kanını emen TUSİAD’a bir itirazları olmadığını belirtti. Son günlerde aşı tartışmalarının dahi sulandırıldığını söyleyen Aysever, bir finansçının bilimsel olarak hiçbir fikri olmamasına rağmen aşıyla ilgili fikrini beyan edebildiğine ve siyasetin de ülkede aynen böyle yapıldığına vurgu yaptı. Dayanışma Meclisi üyeleri programın devamında basında ifade özgürlüğü, Türkiye'de muhalif basının durumu ve basının geleceğinin umut vadedip vadetmediği gibi pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Dayanışma Meclisi'nin gazeteci üyeleri Türkiye'de medyanın durumunu konuştu

soL TV'de cuma akşamları yayınlanan Dayanışma Meclisi Tartışıyor programında bu hafta Dayanışma Meclisi'nin gazeteci üyeleri Türkiye'de medyanın durumunu konuştu.

Ceyda Karan moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayının konukları Barış Pehlivan, Enver Aysever ve Orhan Gökdemir idi.

Dayanışma Meclisi dün bir de İletişim-Medya raporu yayınladı. Bu raporun konuşulmasıyla başlayan programda Ceyda Karan ilk sözü Orhan Gökdemir'e verdi. Gökdemir söze Türkiye'de basının tarihsel ilerleyişini anlatarak başladı ve özellikle 12 Eylül sonrası gittikçe gericileşen ve piyasalaşan bir medyanın var olduğuna, basın tarihini 12 Eylül ve 24 Ocak kararlarından bağımsız düşünemeyeceğimize vurgu yaptı. Doksanlı yıllarda özel televizyonlar ve radyolar ortaya çıktığında bir özgürlük ortamı geleceği düşünülüyordu diyen Gökdemir, bunun çok kısa bir zamanda televizyonların sahipleri tarafından bankalar, holdingler savaşına dönüştürüldüğünü söyledi. Gökdemir, medya patronlarının gazetecilik yapmak, halka gerçekleri anlatmak değil devletle işlerini yürütmekte bir araç olarak kullanmak olduğunu da ekledi. 

Ardından söz alan Barış Pehlivan günümüz medya patronlarının iktidar, tarikat ve cemaatlerle ilişkilerinden bahsetti ve buralarda süregelen gerilimlerin medya kuruluşlarını ne şekilde etkilediği ve etkileyeceği yönünde değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'ın "bizim medyamız bizim sesimiz olmuyor" sözünü hatırlatan Pehlivan, bunun iktidar medyasının olaylara gazeteci gibi değil yandaşlık yapmak niyetiyle yaklaştığından kaynaklandığını söyledi ve AKP'lilerin dahi haber almak için kendilerini aradığını belirtti.

Ceyda Karan sözü daha sonra Enver Aysever'e verdi. Aysever, Türkiye'de ana akım medyada muhaliflikten söz edilemeyeceğini söyledi ve burada yandaş ve daha az yandaş medyada vardır, dedi. Türkiye’de medyanın genel tavrının piyasa ekonomisine bağlı olduğunu söyleyen Aysever, muhalif medyada sözcülük yapan kimi isimlerin Erdoğan’ın sürdürdüğü piyasa ekonomisine, halkın kanını emen TUSİAD’a bir itirazları olmadığını belirtti. Son günlerde aşı tartışmalarının dahi sulandırıldığını söyleyen Aysever, bir finansçının bilimsel olarak hiçbir fikri olmamasına rağmen aşıyla ilgili fikrini beyan edebildiğine ve siyasetin de ülkede aynen böyle yapıldığına vurgu yaptı.

Dayanışma Meclisi üyeleri programın devamında basında ifade özgürlüğü, Türkiye'de muhalif basının durumu ve basının geleceğinin umut vadedip vadetmediği gibi pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.