İNKAYA MAĞARASI KAZILARINA SPONSORLUĞUNU SÜRDÜRÜYOR

 

 

Çanakkale ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayan yatırımlarını sürdüren Truva Bakır, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasların gün yüzüne çıkarılmasına da destek veriyor. Ortadoğu’dan Avrupa’ya uzanan göçlerin izlerini barındıran ve 86 bin yıllık geçmişe ışık tutan İnkaya Mağarası kazıları bu yıl da Truva Bakır’ın destekleri ile sürdürülüyor.

Çanakkale’de doğal kaynakları ekonomiye kazandırmak için yatırımlarını sürdüren Truva Bakır, aynı zamanda kentin tarihi ve kültürel miraslarına da sahip çıkıyor. Şirket, 86 bin yıllık geçmişiyle Anadolu’da keşfedilen insan yaşamına ait en eski ikinci alan olan İnkaya Mağarası kazılarına bu yıl da sponsorluğunu sürdürüyor. Gerçekleştirilen kazılar Ortadoğu’dan Avrupa’ya uzanan olası göçlerin izlerini gün yüzüne çıkarıyor.

Truva Bakır’ın İnkaya Mağarası kazılarına desteğinin devamına ilişkin iş birliği protokolü; Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Ergun Çağman Esirgemez, Truva Bakır İşletme Müdürü Ünsal Arkadaş ve Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer’in katıldığı törenle imzalandı.

‘Geçmişi bugüne, bugünü geleceğe taşıyacak’

İnkaya Mağarası’nın kayalık sisteminde 86 bin yıl öncesinden beri yaşamış olan insanlara ait kültür kalıntıları barındırdığını dile getiren İnkaya Mağarası Kazı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer şunları söyledi: “İnkaya Mağarası, Batı Anadolu’da bugüne dek tespit edilmiş ilk Paleolitik mağara olmasının yanı sıra, Balkanlar ile Anadolu arasındaki göç rotalarına dair bilinmeyenleri aydınlatma potansiyeliyle eşsiz bir bilimsel öneme sahip. 86 bin yıl öncesine tarihlenen buluntular, bu alanı sadece Türkiye için değil tüm insanlık tarihi açısından da benzersiz bir konuma taşıyor. Mağaradaki binlerce taş alet, dönem insanlarının doğayı nasıl şekillendirdiğini, nasıl hayatta kaldıklarını ve nasıl üretken olduklarını gün yüzüne çıkarıyor.

2017’den beri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve destekleriyle gerçekleştirdiğimiz kazılarda yalnızca alanın binde birine ulaşabildik. Bu da bize, önümüzdeki yıllarda keşfedilecek çok daha büyük bir geçmişin olduğunu gösteriyor. Kazı sürecinde yalnızca bilimsel derinliği değil, kamusal erişimi de önceliklendiriyor; dijital uygulamalar, interaktif sergilemeler ve yapay zeka (AI) destekli analizlerle alanı bir öğrenme ve deneyim mekanına dönüştürmeye çalışıyoruz. Böylece hem bilime hem de toplumsal farkındalığa katkı sağlayan çok katmanlı bir yapı kuruyoruz.

Bu tür uzun soluklu çalışmaların sürdürülebilirliği için kamu kurumlarının yanı sıra özel sektörün desteği de hayati önem taşıyor. Truva Bakır’ın sunduğu katkı, yalnızca arkeolojik bir projeye destek olmakla kalmıyor; aynı zamanda geçmişi bugüne, bugünü ise gelecek kuşaklara taşıyacak büyük bir mirasa sahip çıkmak anlamına geliyor. Bu kıymetli destek için kendilerine tüm ekibim adına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.