Pandemi sürecinde aile ile vakit geçirmeye önem verilmeli

SAĞLIK 01.12.2020 - 13:18, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 1743+ kez okundu.
 

Pandemi sürecinde aile ile vakit geçirmeye önem verilmeli

Salgın sürecindeki belirsizlikler stres ve kaygıya yol açıyor

Pandeminin etkisini artırdığı bugünlerde uzmanlar, hastalığa yakalanma riski, ne zaman biteceğinin bilinmemesi, evde karantinaya devam ederek akraba ve arkadaşlardan uzaklaşma gibi durumların yoğun stres ve kaygıya yol açabileceğini belirtiyor. Uzmanlar bu süreçte psikolojik sağlığın korunması için öncelikli olarak pandemi ile ilgili haberlerin güvenilir kaynaklardan alınmasını ve sosyal çevre ile iletişimde kalınmasını tavsiye ediyor.   Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Emrah Güleş, artan Covid-19 vakaları sonucu sıkı karantina önlemlerinin başladığı süreçte ortaya çıkabilecek ruhsal sorunlardan bahsetti ve psikolojik sağlamlığın korunabilmesi için önemli tavsiyelerde bulundu.   En çok belirsizlik kaygıya neden oluyor     Tüm dünyada yaşanan Koronavirüs salgınının ülkemizi de etkilediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Emrah Güleş, “İnsanlarda en çok kaygı uyandıran durumların başında belirsizlik geliyor. Hayatımıza yeni giren bu virüs hakkında da çok fazla bilgiye sahip değildik, bu da bir belirsizlik yaratıyordu. Kendimizi ve ailemizi bu süreçte nasıl koruyacağımıza yönelik endişelerimiz, hastalığa yakalanma riski altında olmak, salgınının ne zaman biteceğini bilememek, salgın sürecinde yaşanabilecek sosyal ve ekonomik zorluklara yönelik belirsizlik yaşamak ister istemez yoğun stres ve kaygı yaşamamıza neden olabiliyor. Bunların dışında evde karantina altında kalmak, yakınlarımızdan ve arkadaşlarımızdan uzaklaşmak ve izole olmak da yine stres ve kaygı yaratan nedenler arasında yer alıyor” dedi.   Stres birçok ruhsal soruna yol açıyor   Yüksek stres durumlarında çeşitli ruhsal sorunların ortaya çıkabildiğini ifade eden Güleş, bunlar arasında belli başlı olarak kaygı bozuklukları, depresif bozukluklar, obsesif kompulsif bozukluk, madde kullanım bozuklukları ve akut stres bozukluğu gibi durumların sayılabileceğini söyledi.   Sosyal medya kullanımı sınırlanmalı     Salgın döneminde karantina tedbirleri kapsamında diğer insanlarla teması en aza indirmek için evde kaldığımız sürelerin arttığını hatırlatan Güleş, “Bunun sonucu olarak sosyal medya kullanımı ve televizyon izleme sürelerinde de bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Pandemi dönemi dışında da zaten insanların sosyal medyayı ve diğer medya kaynaklarını kullanımında gitgide artış yaşandığını biliyoruz. Bu durum doğal olarak aynı evde yaşayan insanların iletişimini azaltmakta, aile içi sorunlara ve iletişimsizliğe hatta bazen istemesek de kavgalara yol açabiliyor. Tamamen bu medya kaynaklarını takip etmeyi bırakmamız gerekmez ancak bunların kullanımına belli bir sınır getirmek, geriye kalan zamanımızı ise kendimize ve ailemize ayırmamız önemli” diye konuştu.   Aile ile vakit geçirmek fayda sağlar     Bu süreçte özellikle ailece güzel vakit geçirmenin yararlı olacağını işaret eden Güleş, “Aile üyeleriyle birlikte mutfakta bir iş bölümü yapmak, yemek hazırlamak, ev içinde beraberce çeşitli oyunlar oynamak, birlikte eğlenceli bir film izlemek ya da sohbet etmek gibi etkinlikler sayesinde aidiyet ve güven duygusu pekiştirilebilir. Bu süreçte çocuklarla ilgilenmek iyi ve anlamlı olacaktır. Çocuklar dinlenmeli ve soru sormalarına izin verilmeli. Çocukların sorularına yaşlarına uygun şekilde anlayabilecekleri cevaplar verilmeli. Onları kaygılandırmamaya özen göstererek kendi duygu ve düşüncelerimizi paylaşmalıyız” dedi.
Salgın sürecindeki belirsizlikler stres ve kaygıya yol açıyor

Pandeminin etkisini artırdığı bugünlerde uzmanlar, hastalığa yakalanma riski, ne zaman biteceğinin bilinmemesi, evde karantinaya devam ederek akraba ve arkadaşlardan uzaklaşma gibi durumların yoğun stres ve kaygıya yol açabileceğini belirtiyor. Uzmanlar bu süreçte psikolojik sağlığın korunması için öncelikli olarak pandemi ile ilgili haberlerin güvenilir kaynaklardan alınmasını ve sosyal çevre ile iletişimde kalınmasını tavsiye ediyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Emrah Güleş, artan Covid-19 vakaları sonucu sıkı karantina önlemlerinin başladığı süreçte ortaya çıkabilecek ruhsal sorunlardan bahsetti ve psikolojik sağlamlığın korunabilmesi için önemli tavsiyelerde bulundu.

 

En çok belirsizlik kaygıya neden oluyor

 

 

Tüm dünyada yaşanan Koronavirüs salgınının ülkemizi de etkilediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Emrah Güleş, “İnsanlarda en çok kaygı uyandıran durumların başında belirsizlik geliyor. Hayatımıza yeni giren bu virüs hakkında da çok fazla bilgiye sahip değildik, bu da bir belirsizlik yaratıyordu. Kendimizi ve ailemizi bu süreçte nasıl koruyacağımıza yönelik endişelerimiz, hastalığa yakalanma riski altında olmak, salgınının ne zaman biteceğini bilememek, salgın sürecinde yaşanabilecek sosyal ve ekonomik zorluklara yönelik belirsizlik yaşamak ister istemez yoğun stres ve kaygı yaşamamıza neden olabiliyor. Bunların dışında evde karantina altında kalmak, yakınlarımızdan ve arkadaşlarımızdan uzaklaşmak ve izole olmak da yine stres ve kaygı yaratan nedenler arasında yer alıyor” dedi.

 

Stres birçok ruhsal soruna yol açıyor

 

Yüksek stres durumlarında çeşitli ruhsal sorunların ortaya çıkabildiğini ifade eden Güleş, bunlar arasında belli başlı olarak kaygı bozuklukları, depresif bozukluklar, obsesif kompulsif bozukluk, madde kullanım bozuklukları ve akut stres bozukluğu gibi durumların sayılabileceğini söyledi.

 

Sosyal medya kullanımı sınırlanmalı

 

 

Salgın döneminde karantina tedbirleri kapsamında diğer insanlarla teması en aza indirmek için evde kaldığımız sürelerin arttığını hatırlatan Güleş, “Bunun sonucu olarak sosyal medya kullanımı ve televizyon izleme sürelerinde de bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Pandemi dönemi dışında da zaten insanların sosyal medyayı ve diğer medya kaynaklarını kullanımında gitgide artış yaşandığını biliyoruz. Bu durum doğal olarak aynı evde yaşayan insanların iletişimini azaltmakta, aile içi sorunlara ve iletişimsizliğe hatta bazen istemesek de kavgalara yol açabiliyor. Tamamen bu medya kaynaklarını takip etmeyi bırakmamız gerekmez ancak bunların kullanımına belli bir sınır getirmek, geriye kalan zamanımızı ise kendimize ve ailemize ayırmamız önemli” diye konuştu.

 

Aile ile vakit geçirmek fayda sağlar

 

 

Bu süreçte özellikle ailece güzel vakit geçirmenin yararlı olacağını işaret eden Güleş, “Aile üyeleriyle birlikte mutfakta bir iş bölümü yapmak, yemek hazırlamak, ev içinde beraberce çeşitli oyunlar oynamak, birlikte eğlenceli bir film izlemek ya da sohbet etmek gibi etkinlikler sayesinde aidiyet ve güven duygusu pekiştirilebilir. Bu süreçte çocuklarla ilgilenmek iyi ve anlamlı olacaktır. Çocuklar dinlenmeli ve soru sormalarına izin verilmeli. Çocukların sorularına yaşlarına uygun şekilde anlayabilecekleri cevaplar verilmeli. Onları kaygılandırmamaya özen göstererek kendi duygu ve düşüncelerimizi paylaşmalıyız” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.