OKULLARDA PROJELER; EĞİTİME DESTEK DEĞİL ENGEL OLMAYA BAŞLADI

EĞİTİM 27.10.2025 - 07:00, Güncelleme: 27.10.2025 - 07:02 3369 kez okundu.
 

OKULLARDA PROJELER; EĞİTİME DESTEK DEĞİL ENGEL OLMAYA BAŞLADI

Eğitim Gücü Sen Temsilcisi Gülay Çetkin, öğretmen, öğrenci ve okul idareleri iş yükü altında boğuldu.

Okullarda uygulanan projelere Eğitim Gücü Sen Temsilcisi Gülay Çetkin, öğretmen, öğrenci ve okul idarelerinin iş yükü altında boğulduğunu, bu işin adeta ders işlemenin de önüne geçtiğini söyleyerek sert tepki gösterdi. Çetkin; “Okullarımız öyle bir hale geldi ki her öğretmenin birden fazla proje görevi, okulun her duvarı proje köşesi, her gün bir ya da birden fazla etkinlikle abartılmış bir hareketliliğe maruz bırakıldı. Tübitak, Teknofest gibi Bakanlık projelerinin yanı sıra son dönemlerde yerel, il-ilçe bazında projeler de okullarımıza bir yük olarak yürtülmektedir. Gönülsüz yenen aş misali mecbur tutulan projeler faydadan zarara dönmek üzere. Projelerde gönüllüğe dikkat çeken Çetkin, zorunlu gönüllük haline getirip öğretmenleri mecbur bırakarak yapılan projelerin fayda oranını düşürdüğünü söyledi. “Proje mantığı şudur; belirli özgün hedef ve amaçlara ulaşmak, faydalı bir değişim getirmek ya da değer katmaktır. Bazı konulara ilgisi, isteği yeteneği olan öğrenci ve öğretmenler birlikte bir noktada eksiklik, değişim-gelişim gerekliliği gibi proje hedeflerini belirlerler ve gerekli çalışmaları yapar. bizde bu durum bu zorunlu gönüllülük ile garip bir noktaya getirildi. Küçümsemek olarak görmüyorum çünkü öğretmen mecbur bırakıldı. On binlerce, yüzbinlerce öğretmen hatta kişi başı birden fazla projeye tabi tutulan öğretmen onca işinin arasında ne bulacak? Çay simit projesi yapıldı. Geçmişteki önemli kişiler canlandırıldı. Bu proje midir? Olmadığını onlar da biliyor ama mecbur, ne yapacak? Bu başta da söylediğimiz gibi proje mantığına aykırı bir durum. Talep edilen proje sayıları zaten proje doğasına aykırıdır. Bir de ekonomik yük. Projelerin gerçekleştirilmesi için ayrıca bir ekonominin olduğuna dikkat çeken Çetkin, proje talep ederken elde bulunan ve sunulan imkanlar açısından da okullara yük olduğunu söyledi. “Şimdi Bakanlık, İl-İlçe Müdürlükleri proje bekliyor. Okullar da imkan bekliyor. Bunların çalışmasının yapılacağı spor salonları, laboratuvarlar, gerekli materyaller, ödenekler var mı? Hadi onu geçtim proje yapan bazı öğretmenler çalışmaları yapmak için boş oda bulamıyor okulda. Şimdi bunca eksikliğe rağmen proje beklentisini geçtim yapılanın amaca uygun olması ne kadar mümkün. Okullar ödenek yetersizliğinden kıvranırken bu projeler için de ayrıca kaynak bulmak zorunda kalıyor, olmadı öğretmen ve idareciler ceplerinden ödüyorlar. Sadece proje yapmakla kalınmıyor tabi. Proje yapıldıktan sonra sunumlarında çok fazla zaman kaybına sebep olduğunu söyleyen Çetkin, “Her proje için harcanan emek, okul dışı mesailer, koşuşturmacalar derken öğretmenlerimiz tam bitti derken sonrasında adeta sunum şenlikleri yapılıyor, tüm okul ona odaklanıyor. Gelenler gidenler. Bu hareketliliğin olduğu günlerde ee dersler? Yeni müfredat zaten yoğun iken Bakanlık projelerine zar zor yetişilirken yerel projeler de ne ola? Okullar İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin kendi bünyelerinde yaptığı proje çalışmalarının da aynı sokağa çıkan çalışmalar olduğuna dikkat çeken Çetkin, “sadece adı farklı” dedi. “Okullara ekstra yük olarak yerel projeler artık pes dedirtti. Müfredat içinde olan veya diğer başlıklardaki projelerin arasında seçmelerle, değişik isim ve yorumlarla bir proje kararı alınıp okullara talimat veriliyor. Bunların hazırlanması, raporlaması da ayrı bir yüktür. Sorumluluk ve yerine getirilmediğinde de öğretmenlere ve idarecilere sorun oluşturacaktır. Öğretmenler yakında ders işleyecek zaman ve güç bulamayacak hale gelecek. Projelerin öğretmenler için zaman ve enerji kaybına neden olduğuna dikkat çeken Çetkin; “Okul idareleri ve öğretmenler bu projelerden bezmiş durumdalar. Hatta bazı okullarda daha hoş görünmek isteyen idareciler mükemmeliyetçi(?) yaklaşımlarla sorun çıkarır olmuş. Akıl alıyor mu birden fazla proje, her hafta, her ay, her dönem raporlama derken hazırla-yap-anlat ile bir eğitim öğretim yılı bitirilmek isteniyorcasına proje derdine düştük. Projeler gönüllüğe dayalı, ödenek, ortam ve materyal desteği ile yapılırsa faydalı olur, motive eder. Zorunlulukla yapılan projeler maalesef bizlere yük olur. Gönüllüğe dayalı projelerde öğretmenlerimiz proje eylem kararımızı gönül rahatlığıyla uygulayabilirler. GÜLAY ÇETKİN EĞİTİM GÜCÜ SEN DENİZLİ İL TEMSİLCİSİ
Eğitim Gücü Sen Temsilcisi Gülay Çetkin, öğretmen, öğrenci ve okul idareleri iş yükü altında boğuldu.


Okullarda uygulanan projelere Eğitim Gücü Sen Temsilcisi Gülay Çetkin, öğretmen, öğrenci ve okul
idarelerinin iş yükü altında boğulduğunu, bu işin adeta ders işlemenin de önüne geçtiğini söyleyerek
sert tepki gösterdi. Çetkin; “Okullarımız öyle bir hale geldi ki her öğretmenin birden fazla proje görevi,
okulun her duvarı proje köşesi, her gün bir ya da birden fazla etkinlikle abartılmış bir hareketliliğe
maruz bırakıldı. Tübitak, Teknofest gibi Bakanlık projelerinin yanı sıra son dönemlerde yerel, il-ilçe
bazında projeler de okullarımıza bir yük olarak yürtülmektedir.
Gönülsüz yenen aş misali mecbur tutulan projeler faydadan zarara dönmek üzere.
Projelerde gönüllüğe dikkat çeken Çetkin, zorunlu gönüllük haline getirip öğretmenleri mecbur
bırakarak yapılan projelerin fayda oranını düşürdüğünü söyledi. “Proje mantığı şudur; belirli özgün
hedef ve amaçlara ulaşmak, faydalı bir değişim getirmek ya da değer katmaktır. Bazı konulara ilgisi,
isteği yeteneği olan öğrenci ve öğretmenler birlikte bir noktada eksiklik, değişim-gelişim gerekliliği
gibi proje hedeflerini belirlerler ve gerekli çalışmaları yapar. bizde bu durum bu zorunlu gönüllülük ile
garip bir noktaya getirildi. Küçümsemek olarak görmüyorum çünkü öğretmen mecbur bırakıldı. On
binlerce, yüzbinlerce öğretmen hatta kişi başı birden fazla projeye tabi tutulan öğretmen onca işinin
arasında ne bulacak? Çay simit projesi yapıldı. Geçmişteki önemli kişiler canlandırıldı. Bu proje midir?
Olmadığını onlar da biliyor ama mecbur, ne yapacak? Bu başta da söylediğimiz gibi proje mantığına
aykırı bir durum. Talep edilen proje sayıları zaten proje doğasına aykırıdır.
Bir de ekonomik yük.
Projelerin gerçekleştirilmesi için ayrıca bir ekonominin olduğuna dikkat çeken Çetkin, proje talep
ederken elde bulunan ve sunulan imkanlar açısından da okullara yük olduğunu söyledi. “Şimdi
Bakanlık, İl-İlçe Müdürlükleri proje bekliyor. Okullar da imkan bekliyor. Bunların çalışmasının
yapılacağı spor salonları, laboratuvarlar, gerekli materyaller, ödenekler var mı? Hadi onu geçtim proje
yapan bazı öğretmenler çalışmaları yapmak için boş oda bulamıyor okulda. Şimdi bunca eksikliğe
rağmen proje beklentisini geçtim yapılanın amaca uygun olması ne kadar mümkün. Okullar ödenek
yetersizliğinden kıvranırken bu projeler için de ayrıca kaynak bulmak zorunda kalıyor, olmadı
öğretmen ve idareciler ceplerinden ödüyorlar.
Sadece proje yapmakla kalınmıyor tabi.
Proje yapıldıktan sonra sunumlarında çok fazla zaman kaybına sebep olduğunu söyleyen Çetkin, “Her
proje için harcanan emek, okul dışı mesailer, koşuşturmacalar derken öğretmenlerimiz tam bitti
derken sonrasında adeta sunum şenlikleri yapılıyor, tüm okul ona odaklanıyor. Gelenler gidenler. Bu
hareketliliğin olduğu günlerde ee dersler?
Yeni müfredat zaten yoğun iken Bakanlık projelerine zar zor yetişilirken yerel projeler de ne ola?
Okullar İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin kendi bünyelerinde yaptığı proje çalışmalarının da aynı
sokağa çıkan çalışmalar olduğuna dikkat çeken Çetkin, “sadece adı farklı” dedi. “Okullara ekstra yük
olarak yerel projeler artık pes dedirtti. Müfredat içinde olan veya diğer başlıklardaki projelerin
arasında seçmelerle, değişik isim ve yorumlarla bir proje kararı alınıp okullara talimat veriliyor.
Bunların hazırlanması, raporlaması da ayrı bir yüktür. Sorumluluk ve yerine getirilmediğinde de
öğretmenlere ve idarecilere sorun oluşturacaktır.
Öğretmenler yakında ders işleyecek zaman ve güç bulamayacak hale gelecek.

Projelerin öğretmenler için zaman ve enerji kaybına neden olduğuna dikkat çeken Çetkin; “Okul
idareleri ve öğretmenler bu projelerden bezmiş durumdalar. Hatta bazı okullarda daha hoş görünmek
isteyen idareciler mükemmeliyetçi(?) yaklaşımlarla sorun çıkarır olmuş.
Akıl alıyor mu birden fazla proje, her hafta, her ay, her dönem raporlama derken hazırla-yap-anlat ile
bir eğitim öğretim yılı bitirilmek isteniyorcasına proje derdine düştük.
Projeler gönüllüğe dayalı, ödenek, ortam ve materyal desteği ile yapılırsa faydalı olur, motive eder.
Zorunlulukla yapılan projeler maalesef bizlere yük olur.
Gönüllüğe dayalı projelerde öğretmenlerimiz proje eylem kararımızı gönül rahatlığıyla
uygulayabilirler.

GÜLAY ÇETKİN
EĞİTİM GÜCÜ SEN
DENİZLİ İL TEMSİLCİSİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.