akay 2
akay
Akif Kemal Akay
Ali Demirçalı

HUKUKA VE DEMOKRASİYE AYKIRI; ÇAĞDIŞI UYGULAMADIR

GÜNDEM 07.01.2021 - 07:35, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 1328+ kez okundu.
 

HUKUKA VE DEMOKRASİYE AYKIRI; ÇAĞDIŞI UYGULAMADIR

ADANA BAROSU’NDAN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NİN KAPISINA KELEPÇE VURAN KARANLIK ZİHNİYETE TEPKİ BARO BAŞKANI AV. VELİ KÜÇÜK; “ HUKUKA VE DEMOKRASİYE AYKIRI; ÇAĞDIŞI UYGULAMADIR ”

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ile Boğaziçi Üniversitesine siyasi iktidar partisi mensubu, ilçe teşkilatı kurucusu, milletvekili ve belediye başkan aday adaylığı bulunan Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasını barışçıl ve şiddet içermeksizin eylemle protesto eden öğretim üyeleri ve öğrencilerine kolluk güçlerinin plastik mermi ve biber gazıyla müdahale edilmesinin ve çok sayıda öğrencinin gözaltına almasının, üniversitenin giriş kapısına kelepçe takılmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki atanmış-kayyum rektör protestolarında yaşananların üzüntü ve kaygı verici olduğunu vurgulayan Baro Başkanı Av. Veli Küçük, demokratik ve katılımcı yönetim, bilimsel ve özgür eğitim anlayışının geldiği seviyenin “kapısı kelepçelenmiş üniversite” olmaması gerektiğini belirtti. Av. Veli Küçük, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında; “Tek Adam” rejiminin ülkemizin tüm kurumlarını “Parti Devleti” anlayışıyla düzenleme çalışmaları maalesef hız kesmeden devam ediyor. Devlet kurumlarına yapılan atama ve yükselmelerde liyakati değil, partiye ve tek adama sadakati esas alan bu anlayış, üniversitelere yapılan rektör atamalarında da kendini göstermektedir. Çağdaş ülkelerin son derece doğal saydığı ve hoş gördüğü eylemselliklerin, giderek yayılacağı endişesine kapılan siyasal iktidar, kendisine yönelen en küçük eleştiriye bile tahammül göstermemekte ve aslında şiddet kullanarak, diğer gençlere ve topluma mesaj vermektedir. İki demir arasında ki mesafeyi hesaplayamayıp, Boğaziçi üniversitesinin kapısına kelepçe takmak için dakikalarca uğraşan polis memurunun, Boğaziçi üniversitesi öğrencilerine plastik mermi sıkması ve orantısız güç uygulaması demokratik hakların ülkemizdeki hazin görüntüsüdür. Şiddet içermeyen bir eylem karşısında bu denli vahşi bir müdahale, özellikle insan hakları ve demokrasi açısından oldukça düşündürücü bir tablo yaratmıştır. Bu pervasız uygulama; aslında güzel ülkemizde demokrasiye, özgürlüklere, ifade ve düşünce hürriyetine, soran ve sorgulayan beyinlere, biat kültürünü reddeden bireylere, hukukun üstünlüğüne vb. her türlü çağdaşlık ile medeniyet ile uygarlık ile ilgili veya ilintili kavramın kelepçelenme girişimidir. Bilim yuvasına takılan bu kelepçeyle ilgili sorumlular derhal cezalandırılmalıdır. Kampüs içerisindeki eylemler Anayasa'nın ayrım gözetmeksizin herkese tanıdığı barışçıl toplantı ve gösteri hakları kapsamındadır. İstanbul valiliğinin bugün de devam edecek eylemlere karşın Koronavirüs salgınını gerekçe göstererek yürüyüş ve gösterilerin yasaklanması ise anayasaya aykırıdır. Anayasa'nın 34. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” denilmek suretiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesinin izin alma koşuluna bağlanamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Bu yanlıştan bir an evvel dönülmelidir. En ufak bir protestoda üniversite öğrencilerine orantısız güç kullanılmasının önüne geçilmesi, uygulanan şiddetin altında yatan nedenlerin ve çözüm önerilerinin araştırılması gerekmektedir. Ayrıca; gözaltına alınan 17 öğrenci derhal serbest bırakılmalıdır.”
ADANA BAROSU’NDAN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NİN KAPISINA KELEPÇE VURAN KARANLIK ZİHNİYETE TEPKİ BARO BAŞKANI AV. VELİ KÜÇÜK; “ HUKUKA VE DEMOKRASİYE AYKIRI; ÇAĞDIŞI UYGULAMADIR ”

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ile
Boğaziçi Üniversitesine siyasi iktidar partisi mensubu, ilçe teşkilatı
kurucusu, milletvekili ve belediye başkan aday adaylığı bulunan Melih
Bulu’nun rektör olarak atanmasını barışçıl ve şiddet içermeksizin
eylemle protesto eden öğretim üyeleri ve öğrencilerine kolluk güçlerinin
plastik mermi ve biber gazıyla müdahale edilmesinin ve çok sayıda
öğrencinin gözaltına almasının, üniversitenin giriş kapısına kelepçe
takılmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki atanmış-kayyum rektör protestolarında
yaşananların üzüntü ve kaygı verici olduğunu vurgulayan Baro Başkanı Av.
Veli Küçük, demokratik ve katılımcı yönetim, bilimsel ve özgür eğitim
anlayışının geldiği seviyenin “kapısı kelepçelenmiş üniversite” olmaması
gerektiğini belirtti.

Av. Veli Küçük, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında; “Tek Adam”
rejiminin ülkemizin tüm kurumlarını “Parti Devleti” anlayışıyla
düzenleme çalışmaları maalesef hız kesmeden devam ediyor. Devlet
kurumlarına yapılan atama ve yükselmelerde liyakati değil, partiye ve
tek adama sadakati esas alan bu anlayış, üniversitelere yapılan rektör
atamalarında da kendini göstermektedir.

Çağdaş ülkelerin son derece doğal saydığı ve hoş gördüğü
eylemselliklerin, giderek yayılacağı endişesine kapılan siyasal iktidar,
kendisine yönelen en küçük eleştiriye bile tahammül göstermemekte ve
aslında şiddet kullanarak, diğer gençlere ve topluma mesaj vermektedir.

İki demir arasında ki mesafeyi hesaplayamayıp, Boğaziçi üniversitesinin
kapısına kelepçe takmak için dakikalarca uğraşan polis memurunun,
Boğaziçi üniversitesi öğrencilerine plastik mermi sıkması ve orantısız
güç uygulaması demokratik hakların ülkemizdeki hazin görüntüsüdür.

Şiddet içermeyen bir eylem karşısında bu denli vahşi bir müdahale,
özellikle insan hakları ve demokrasi açısından oldukça düşündürücü bir
tablo yaratmıştır.

Bu pervasız uygulama; aslında güzel ülkemizde demokrasiye, özgürlüklere,
ifade ve düşünce hürriyetine, soran ve sorgulayan beyinlere, biat
kültürünü reddeden bireylere, hukukun üstünlüğüne vb. her türlü
çağdaşlık ile medeniyet ile uygarlık ile ilgili veya ilintili kavramın
kelepçelenme girişimidir.

Bilim yuvasına takılan bu kelepçeyle ilgili sorumlular derhal
cezalandırılmalıdır.


Kampüs içerisindeki eylemler Anayasa'nın ayrım gözetmeksizin herkese
tanıdığı barışçıl toplantı ve gösteri hakları kapsamındadır.

İstanbul valiliğinin bugün de devam edecek eylemlere karşın Koronavirüs
salgınını gerekçe göstererek yürüyüş ve gösterilerin yasaklanması ise
anayasaya aykırıdır. Anayasa'nın 34. maddesinin birinci fıkrasında,
“Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” denilmek suretiyle
toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesinin izin alma koşuluna
bağlanamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Bu yanlıştan bir an evvel
dönülmelidir.

En ufak bir protestoda üniversite öğrencilerine orantısız güç
kullanılmasının önüne geçilmesi, uygulanan şiddetin altında yatan
nedenlerin ve çözüm önerilerinin araştırılması gerekmektedir.

Ayrıca; gözaltına alınan 17 öğrenci derhal serbest bırakılmalıdır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.