Suna’nın Kızları girişiminin kurucusu İpek Kıraç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: “Suna’nın Kızları olarak depremlerden etkilenen bölgelerde, başta 11-18 yaş kız çocuklar olmak üzere, tüm çocuklara yönelik merkezler oluşturmak üzere harekete geçiyoruz. Bir arada çalıştığımız sivil toplum kuruluşları ile birlikte, çocukların eğitimden kopmasını engelleyebilecek kapsayıcı alanlar oluşturmak üzere çalışıyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bir arada çalıştığımız sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde hayata geçireceğimiz merkezlerde uzun vadeli destekleyici programlar uygulamayı hedefliyoruz.”

Sivil toplum, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla birlikte oluşturulacak merkezlerden üçünün Mayıs ayının sonuna kadar faaliyete geçmesinin hedeflendiğini kaydeden Kıraç, ihtiyaca göre merkez sayısının 10’a çıkarılacağını sözlerine ekledi.

Kız çocuklar afetlerden en olumsuz etkilenen grupların başında geliyor

Özellikle ergenlik dönemindeki kız çocukların afetlerden en olumsuz etkilenen gruplar arasında yer aldığına dikkat çeken İpek Kıraç, çocuk yaşta erken ve zorla evlendirmeler, çocuk işçiliği, okuldan kopuş ve her türlü istismar riskiyle karşı karşıya olan çocukların, bu risklere maruz kalma olasılığının afet ve kriz zamanlarında daha da arttığını vurguladı. Olası risklerin önüne geçmek için kız çocukların akranlarıyla birlikte zaman geçirebilecekleri, gerektiğinde çocuk koruma hizmetlerine hızlı ve kolay şekilde erişebilecekleri ve gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanacağı güvenli alanlar oluşturmanın büyük önem taşıdığını belirten İpek Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Afet ve kriz zamanlarına dair küresel düzeyde yapılan araştırmalar, kız çocukların ve kadınların 70’inin bu durumlarda çeşitli şekillerde şiddete maruz kalabileceği riskine dikkat çekiyor. Bu düzeyde bir riski ortadan kaldırmak üzere çok çaba harcamak gerekiyor.”

Bölgede kurulacak merkezlerin fiziksel olduğu kadar duygusal olarak da güvenli olması için çalışmalar yürüttüklerini ekleyen Kıraç, “Uygulanacak programların etkisi, görev alacak ekiplerin yetkinliği ve çocukların sürecin aktif paydaşları olması ile mümkün. Çocuk güvenliğini tüm çalışmalarının merkezine alan Suna’nın Kızları topluluğunun, dayanışma ve iş birliği içinde ürettiği program ve modellerin tüm çocuklar için uzun vadeli olarak fayda sağlayacağını umut ediyoruz” dedi.