“Safiye Yılmazer Uruk’tan Yürek Burkan Bir Eser”

Yaşamın karmaşasında, hakikatin sesini duyurmak için kaleme sarılan yazar Safiye Yılmazer Uruk, yeni kitabı “Sus Artık Şeytanın Avukatı” ile edebiyat yolculuğuna bir halka daha ekledi.

Daha önce, 14 Yaşım Gözyaşım, My Fourteen Years My Tears, Döngü ve Flu adlı eserleriyle geniş bir okur kitlesine ulaşan Uruk, şimdi de okuyucularını derin ve düşündürücü bir anlatımla buluşturuyor.

Safiye Yılmazer Uruk, eğitimci kimliğiyle harmanladığı deneyimlerini edebiyat diliyle aktararak, her yeni eserinde okuyucularına benzersiz bir okuma deneyimi sunuyor.

İnsanın iç çatışmalarını, toplumsal kırılmaları ve vicdan muhasebesini güçlü bir dille işleyen eser, daha ilk sayfalarından itibaren okurunu derin bir sorgulamaya davet ediyor.

Yılmazer Uruk, yıllardır köşe yazılarında cesurca dile getirdiği düşüncelerini bir kez daha kalıcı bir iz bırakmayı hedefliyor.

Sus Artık Şeytanın Avukatı”, sadece bir kitap değil; susanların çığlığı, görmezden gelinenlerin haykırışı niteliğinde.

Yazar, kitabına dair duygularını şu sözlerle dile getiriyor:
“Kalemim, içimde susturulamayanların sesidir. Bu kitapta hem kendi suskunluklarımla hem de toplumun susturulan vicdanıyla hesaplaştım.”

Okurlar, eserde kendilerinden bir parça bulurken aynı zamanda yüzleşmeye ve düşünmeye davet ediliyor.