Çetkin; Bakanlık veya yerel bazda yapılması istenen projelerin sadece öğretmenler açısından değil okul müdürleri açısından da bir handikap olduğunu söyledi. Çetkin; “Okullardaki proje yoğunluğunu önceleri dile getirmiştik. Hatta durumun “proje çılgınlığı” haline geldiğini ifade etmek daha doğru olacak. En çok projeyi hangi okul, hangi ilçe, hangi il yapacak? Peki bu noktada ciddi bir yük altına giren öğretmenler kadar üst makamların talimatlarını öğretmenlere iletmek zorunda olan okul müdürleri de zor durumda kaldığını hiç fark ettik mi?

Okul Müdürü Elçi, En Çok O Dertli.

Okullarda yapılması istenilen projeleri öğretmenlere ileten okul müdürlerinin de öğretmenle üst makamlar arasında kaldığına dikkat çeken Çetkin; “Okul müdürü yönetici olduğu kadar aynı zamanda da elçidir. Üst makamların talimatlarını, taleplerini, dileklerini öğretmenlere ileten bir elçidir. Bu projeler konusunda da yine üst makamlarla öğretmenler arasında kaldığı çokça zaman da olmuyor değil hani. Öğretmenler sürekli gelen proje duyurusu, talepleri karşısında bunaldıkça sitemlerini okul müdürüne ifade ederler. Onlar da okul müdürünü elçi olarak kullanırlar, bilirler onluk bir şey olmadığını. Üst makamlar “hadi hadi” der. Müdür ne yapsın şimdi? Hatta bazen bu duruma sadece okul müdürleri değil bence il ilçe milli eğitim müdürleri de düşüyordur.

Elçiye zeval oluyormuş.

Okul müdürleri öğretmenlerle üst makamların arasında kalmakla birlikte bazen de istenmeyen durumlarla karşılaştığını söyleyen Çetkin; “Geçmişte bir örnek vermiştik; okul müdür yardımcısı üstlerden gelen proje duyurusunu öğretmenlere ilettiği için “baskı yapıyor” şikayeti ile ceza almıştı. Hem de yenilir yutulur bir ceza değil, yer değişikliği gibi bir ceza. İlk duyduğumda ben de mutlaka bir şey vardır bunda ne var diye düşündüm ciddi ciddi sordum, sorumu tekrarladım ama durum bundan ibaretmiş. Yani okul idarelerini öğretmenlere dair duyurularınızda madem ki elçi yapıyorsunuz bu sonuç nedir?

Okul Müdürleri İlk Şikayette Yalnız

Proje konusunda gönüllülük gözetilmemesi, dayatmaya dayandırmaların bedelini her hangi bir terslikte okul idarelerinin ödediğini söyleyen Çetkin; “Üstlerden “dayatın” demiyorlar ama “motive edin, teşvik edin” diyorlar okul müdürlerine. Onlar mesajı alıyor tabi ki de. Bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Tabi bazı arkadaşlar bu işi tamamen farklı noktaya getiriyor ama biz iyi niyet noktasında kalacağız. Yaşanan herhangi bir sorunda bu yanlışların bedelini okul idarelerinden birine kesiyorlar, iş tamam. İşte bu noktada okul idarelerimiz de temkini elden bırakmaması, mevzuat kanun ne diyorsa onu yapması önem arz etmektedir. 

Bu Proje Sadece Yük Değil

Okullarda yapılması istenilen projelerin sadece iş yükü olmadığını, okul içinde çalışma barışının bozulması, çatışmalar çıkması gibi sorunlara da neden olduğuna dikkat çeken Çetkin; “ Proje konusu okullarda kimi zaman çatışmalara neden olduğuna, çalışma barışını olumsuz etkilediğine de çokça şahit olduk. İş yükü olması bir tarafa okul idaresi üzerinde de istemsizce ciddi bir yük oluşturmaktadır. Okulların temel işlevi olan eğitim; projeler sebebi ile hem iş yükü, hem zaman hem okul iklimi hem de motivasyon düşürmesi ile okulların kamburu haline gelmiştir.

                                                                                                              Gülay ÇETKİN Eğitim Gücü Sen Denizli İl Temsilcisi