MİSİS’TE 10 BİN YILLIK TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

Yüreğir Belediyesi’nin ‘Ölümsüzlük Şehir Misis’ projesi ile Misis’te
10 bin yıllık tarih gün yüzüne çıkıyor. Adana’nın tanıtımına büyük
katkı sağlayacak proje kapsamında 2022 yılı bahar dönemi Antik Höyük
Kazıları başladı.

Tarihi milattan öncesine dayanan, üzerinde sayısız medeniyetlerin
kurulduğu, krallıkların, derebeyliklerin, padişahlıkların hüküm
sürdüğü ve halk efsanelerinde bahsi geçen ünlü Lokman Hekim’in bu
topraklarda bulduğu ‘Ölümsüzlük ilacını’ köprüsünden geçerken Ceyhan
Nehri’ne düşürdüğü antik şehir Misis, dünyaca tanınacak.

MİSİS DÜNYA KÜLTÜREL MİRASINA DAHİL OLACAK

Antik Misis Kenti’ni dünyaya tanıtmak için süren kazı ve çalışmalara
göreve geldiği günden bu yana büyük destek veren Yüreğir Belediye
Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, “Misis Adana’mızın kültürel anlamda
yeni gözdesi, cazibe merkezi olacak. Kazılar tamamlandığında ortaya
çıkan tarihi eserler ve restorasyonlarla birlikte Misis Ölümsüzlük
Şehri, dünya kültürel mirasına dahil olacak. Türkiye ve dünya yeni bir
kültürel miras kazanırken, Misis tüm dünyadan ilgi gören bir
destinasyon olacak” dedi.

KAZILAR UZMAN EKİPLER DENETİMİNDE YAPILIYOR

Kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Kocaispir, “Misis’te
arkeolojik kazılar 2012 yılından bu yana Yüreğir Belediyesi
koordinatörlüğünde Adana Arkeoloji Müzesi başkanlığında, Roma İtalyan
Uluslararası Araştırma Merkezi ve Pisa Üniversitesi işbirliğinde devam
ediyor. İtalya Roma Ulusal Araştırma Konseyi Başkanı Prof. Dr. Anna
Lucia D’Agata, Pisa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri'nin
yanı sıra restoratör, arkeolog, sanat tarihçisi, filolog, heykeltıraş,
ressam, topograf, fotoğraf sanatçısı ve üniversite öğrencilerinin
katılımıyla başlayan bahar dönemi kazılarına bizde 40 işçimizle destek
sağlıyoruz.” diye konuştu.

ÇIKAN ESERLER MÜZEDE SERGİLENİYOR

Başkan Kocaispir, “Proje kapsamında devam eden kazıların yanı sıra
kervansaray ve 2 adet su değirmeni restorasyonu tamamlandı. İşlevsel
değerini geçen zaman içerisinde yitiren ve bu nedenle yok olmaya yüz
tutan su değirmenleri, özgün ve otantik yapısıyla restore edilerek
toplum hayatına tekrar kazandırıldı. Kazılardan çıkarılan bütün
parçalar da çok yönlü olarak araştırılıp daha sonra Adana Arkeoloji
Müzesi’nde sergileniyor.” dedi.