LÜKSÜN BİR SINIRI YOKTUR

 

YouTube’da 5 milyon abonesi olan ve Instagram ile birlikte her ay 50 milyon kişilik global bir izleyici kitlesine ulaşan Enes Yılmazer, MAG ağustos sayısına konuk oldu. Atlantik Okyanusu yolculuğu hakkında konuşan Yılmazer “Bu yolculuğun perde arkasında sadece cesaret yok, aynı zamanda eski bir dostluk var.” dedi.

Kendisini bu yolculuğa çeken şeyin hem maceracı ruhu hem de farklı sektörlere olan merakı olduğunu söyleyen Enes Yılmazer “Bu merak ve keşif arzusu, beni bu projeyi yapmada motive etti. On bir günün ardından karayı görmek oldukça enteresandı. Güzel ve heyecan verici bir duyguydu, çünkü on bir gün boyunca sadece denizi gördük, başka hiçbir şey yoktu. New York’a varmış olmak, bu uzun ve zorlu yolculuğun gerçekten başarıyla tamamlandığını zihnimizde oturtmamıza yardımcı oldu. Okyanusun ortasında geçen onca günden sonra, sanki hiç yol katetmemişiz gibi bir his vardı.” diye konuştu.

Bugüne kadar gezdiği lüks evler arasında kendisini en çok etkileyeni de paylaşan Yılmazer “Birçok ev beni etkiledi. Hayatta on üzerinden on bir puan alacak “kusursuz ev” olduğuna inanmıyorum. Her evin bir kişiye göre mükemmel, bir başkasına göre sıradan olabileceğini düşünüyorum; ama örnek vermem gerekirse:

• Hollywood Hills’ta, yaklaşık dört yıl önce gezdiğimiz bir ev; mimarisi ve konumlandırılmasıyla beni çok etkilemişti.

• Hindistan’ın Goa şehrinde çektiğimiz bir malikâne; hikâyesi ve atmosferiyle gerçekten farklı bir deneyimdi.

• New York’ta iki yüz elli milyon dolarlık bir çatı katını gezdik. Şehrin üstünden bakmak, dünyadaki en pahalı evlerden birinde olmak çok özel bir histi.

• Ayrıca Airbus A320 özel jetini gezdik. O lüks ve konforu bu kadar kompakt bir yapıya entegre edebilmek inanılmazdı. Bunlar aklıma gelen sadece birkaç örnek. Liste uzayıp gider.” dedi.