Kültür Müdürleri aşık ve ozanlarımıza sahip çıkmalı.

Tükenmeye yüz tutmuş aşıklık geleneğini

canlandırmaya çalışarak halk ozanlarına
aşıklarımıza sahip çıkan Sayım Azmaz, “Dede
Korkut’tan günümüze kadar gelen bu kültür
mutlaka yaşamalı ve yaşatılmalıdır.” dedi.
Sayım Azmaz, şöyle devam etti:
“Aşıklık geleneği, Türk kültüründe önemli bir
yer tutmaktadır. Âşık, bulunduğu toplumun
sözcüsüdür. Âşıklık geleneği, yüzyılların
deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş, belirli
kuralları olan, şiirin kalıcı ve etkileyici
özelliğinden yararlanarak kuşaktan kuşağa
aktarılan bir değerler bütünüdür. Âşık
edebiyatı sözlü gelenekte yaşatılan bütün
ürünlerle beslenir. Âşık şiirinin özünde bağlı
bulunduğu kültüre ait örnek değerler ve ahlak
anlayışı yatar. Din, gelenek ve güncel yaşam,
âşık edebiyatını besleyen diğer kaynaklardır.
Âşıklar, sazlı (telden), sazsız (dilden),
doğaçlama yoluyla, kalemle (yazarak) veya
birkaç özelliği birden taşıyan geleneğe bağlı
olarak sanatlarını icra ederler.
Aşıklık geleneğindeki tanımlamaya göre
aşıklar; saz çalıp çalamama, atışma,
karşılaşma yapıp yapamama, doğaçlama şiir

söyleyip söyleyememe, usta-çırak ilişkisi
içinde yetişip yetişememe vb. gibi geleneksel
ölçülerle birbirlerinden ayrılırlar. Aşıklık
geleneğinin oluşmasında ve bu gelenek içinde
yetişen aşıkların şekillenmesinde geçmişten
günümüze kalan tarihi ve kültürel mirasın
önemli bir rolü vardır.
İşte böylesine güçlü kökleri olan,Türk milletinin
öz değerleriyle uyumlu bu kadim kültürümüze
sahip çıkmalıyız.
Özellikle Valilerimizin öncülüğünde,yerel
yönetimlerin mutlaka sahip çıkması
lazım.Yapılan etkinliklere Halk ozanlarımız
davet edilmeli. İl Kültür Müdürleri aşık ve
ozanlarımıza sahip çıkmalı.”