Gezegeni İyileştirmeyi Önemseyen Markalar Kazanıyor
Tüketici ne istiyor, hangi markaları markajına alıyor, hangi ürünleri sepetine atıyor? Tüm bu kritik sorular, bizi tek bir cevaba götürüyor. Tüketici, sürdürülebilirliği esas alan ve bize binlerce yıldır yuva olan gezegenimizi iyileştirmeyi önemseyen markaları istiyor. Çılgın tüketim furyası devam ederken bir yandan da giderek artan sorumlu tüketim anlayışı satın alma davranışlarında devrimsel bir fark yaratıyor. Ekolojik üretim, yeşil tüketim, sürdürülebilir dünya, düşük karbon emisyonu gibi kavramlar sepetimize attığımız ürünler üzerinde belirleyici olurken eko-ekonomik yaklaşımlar markajımıza alacağımız markalar üzerinde de rol üstleniyor. Dünya yaşlandıkça sorumluluk alan markalar kazanıyor, tüketici satın aldığı ürün ve hizmetle dünyayı değiştirebileceğine inanmak istiyor. İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, sürdürülebilir tüketim alışkanlığının geldiği noktada satın alma davranışlarını ele alıyor.
Her markanın dünyaya bir mesajı olmalı
Markaların kuşkusuz ki kendilerine özgü kişilikleri ve bunun paralelinde hedef gruplarına, paydaşlarına, topluma verdikleri mesajları var. Günümüzde ise bu mesajın tonunu sürdürülebilirlik belirliyor. Markaların üretim anlayışı, tedarik zincirinde benimsediği yollar, geri ve ileri dönüşüm yatırımları, gezegeni iyileştirmek için attığı adımlar ve daha fazlası yeşil bir tonda olduğunda tüketicinin kalbini kazanmak da kolaylaşıyor. Bu durum özellikle pandemi ile birlikte büyük bir sıçrama yaşadı. Google ve C Space tarafından yapılan bir araştırmaya göre; tüketicilerin yüzde 82’si sürdürülebilirliğin Covid-19 öncesi döneme kıyasla daha önemli bir konu haline geldiğini düşünüyor. Çıkan sonuçlar, bu büyük eve kapanış döneminin aslında zihinlerde bir açılış festivaline dönüştüğünün de kanıtı. Çünkü giderek artan nüfus, azalan biyo-çeşitlilik, derinleşen iklim krizi, gelecek için oluşturulan korkutucu senaryolar karşısında tüketici sorumluluk almak istiyor. Bunu da satın aldığı ürünler aracılığıyla yapmayı hedefliyor. Dolayısıyla satın alacağı ürünün sürdürülebilir, bunu üreten firmanın da ekolojik olmasını bir tercih kriteri olarak görüyor.