Depremler bize Ders oldu mu?

Adana’nın çok bilinçli olarak depreme hazırlanmasının önemine işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, “Depreme hazırlanmanın tek yolu; önce Adana’da ciddi bir mikro bölgeleme çalışması yapıp ondan sonra Adana’nın bütün bileşenlerini, halkını, altyapısını, yapı stokunu, çevresini ve ekonomisini deprem güvenlikli hale getirecek önlemleri, hazırlıkları yapmak ve riski azaltacak eylemlerde bulunmaktan geçer” dedi.
“DERS OLDU MU?”
Prof. Dr. Naci Görür’ün farkındalık yaratmak, halkı bilinçlendirmek ve belediyelerin alacağı önlemler için Adana’da bulunduğunu söyleyen Dr. Müzeyyen Şevkin ise Ceyhan-Adana depreminde 145 insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Adana ve Ceyhan’daki deprem bölgesinin alüvyonel ve yeraltı su seviyesinin yüksek olduğunu söyleyen Dr. Şevkin,  “2020 yılında 200’e yakın insanımızı kaybettik. Van, Elazığ, arkasından İzmir depremi, 1999’da yaşadığımız Kocaeli depremi, 1998’deki Adana depremi… Depremlerde çok yakın zamanda insanlarımızı kaybettik” dedi.
Dr. Şevkin, bu hatırlatmaların ardından Prof. Dr. Naci Görür’e “Ders oldu mu?” sorusunu yöneltti.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, “Keşke ders oldu diyebilseydim ama diyemiyorum maalesef” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki bütün deprem kuşaklarında yer alan yerleşim alanlarının çoğunlukla deprem güvenli olmadığını, fay hatlarında yaşayan milyonlarca insanın can güvenliğinden yoksun yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Görür,  “Ama Adana için bir şeyler söylemek gerekirse; Adana tektonik itibariyle, Afrika ve Arap levhasının Anadolu levhası üzerinde ama hem Arap hem de Afrika levhasına yakın bir yerde. Dolayısıyla Doğu Anadolu sınır fayının yakınında. O nedenle deprem potansiyeli yüksek olan bir yer Adana ilimiz. Depremin tekerrür periyodu, tekrarlanma, yenilenme alanı oldukça uzun. Çünkü Anadolu levhasının hızı da düşük. Dolayısıyla 7 ve üzeri depremler 500 veya daha fazla senede bir gelir ama ne zaman gelirse gelsin halkımız için büyük bir tehlike oluşturuyor” dedi.