Cumhuriyet Halk Partisi olarak uyardık.

Hayat pahalılığı ile halk yoksullaştırılıyor. Vatandaşlarımızın pazar fileleri boş,
tencereleri boş, cüzdanları boş!
Kaybeden kim? 83 milyon! Peki ya kazanan? Saray ve yandaşları!
Enerji buhranının kahramanı Saray iktidarı, elektrik zamları ile “Kademeli Zam,
Kademeli Zulüm” politikasını uygulamaya koydu. Bu zammın başrolünü AKP İlçe
Başkanlığı gibi çalışan EPDK üstlendi. Elektrikte kademeli soygunun mağdurları yine
işçi, memur, emekli, çiftçi, esnaf oldu.
Saray iktidarı, elektrikte “kademeli tarife” adı altında Cumhuriyet tarihin en büyük
zammını 1 Ocak günü yürürlüğe koydu. Kademeli zulme dönüşen tarifeyi hayata
geçirirken ilk kademeye yüzde 52 zam, bir üst kademeye de yüzde 127 zam yapmayı
ihmal etmedi.
Üstüne basa basa söylüyoruz: Dar gelirlilere destek olacağını söyledikleri ilk
kademeye bile yüzde 52 zam yaptılar.
Şeytanın bile aklına gelmeyecek bu düzenlemeyle zamlı elektrik faturaları ile
vatandaşı çarptılar.
Kademeli tarife öyle bir döneme denk geldi ki Aralık ayı zamsız, Ocak ayı ise zamlı
elektrik bedelleriyle hesaplandı. Bu geçiş döneminde Aralık ayı tüketiminin yaklaşık
20 günü eski zamsız tarifeden, Ocak ayı tüketiminin yaklaşık 10 günü de yeni zamlı
tarifeden hesaplandı.
Ocak ayının 10 günlük elektrik tüketimi fiyatı ile yazılan fahiş zamlı faturalar büyük
tepki topladı. Çünkü faturalar 2 ila 3 kat arası arttı.
"Kademeli Zam, Kademeli Zulüm" politikasının ikinci kısmı 1 Şubat tarihinde hayata
geçirildi. Bu kez AKP Genel Başkanı zaten fahiş zam yaptığı ilk kademenin 150
kilovatsaat yerine 210 kilovatsaate çıkarılacağını duyurdu.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak üstüne basa basa “Kademeli tarife, sosyal tarife
olmalıdır” diye defalarca uyardık.
Defalarca “Düşük kademe, zam yapılmadan en az 230 kilovatsaat olmalıdır” diye
uyardık.
Saray’ın “ben yaparım olur” zihniyetiyle ısrarlı basiretsiz yönetimi vatandaşlarımızın
bütçesinde yeni gedikler açtı.